Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yeniçeriler Gönderileri

Yeniçeriler kitaplarını, Yeniçeriler sözleri ve alıntılarını, Yeniçeriler yazarlarını, Yeniçeriler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yeniçeriler Kitabı İnceleme
M. Turhan Tan yazarımızın eserini ilk kez okuyorum. Daha önce kitaplarını okumamıştım. Yeniçeriler kitabının giriş kısmında yeniçerilerin neler yaptığını ne olduklarını güzel anlatmış ve sonrasında bir roman oluşturmuş. Bilgi yönünden zengin bir kitap, içinde Bektaşîlik ile ilgili bilgiler mevcut ve yeniçeriler ile ilgili. Kitabın tek kötü yanı biraz ağır olması, bazı yerleri okuyucuyu sıkabiliyor. Diyalog yerine anlatıma ağırlık verilmiş. Bir şans verilir mi derseniz evet verilir
Yeniçeriler
YeniçerilerM. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi) · Mavi Çatı Yayınları · 201945 okunma
"Ve birden Derviş Ömer bestesi diye meşhur olan şu varsağıyı terennüme girişti: Yola düşüp giden dilber Musa'm eğlendi gelmedi, Yoksa yolda yol mu şaştı, Musa'm eğlendi gelmedi."
Reklam
"Söylemek ihtiyacı yüreğinde, söylememek kaygısı kafasında şahlanarak birbirine saldırır gibi olduğundan kelimeler boğazında düğümleniyordu, garip bir iç dalgalanması geçiriyordu."
"Kanuni Sultan Süleyman'ın son Macar seferini yaparken bindiği atın gemi kırılmıştı. Yeniçeri neferi bu gemi geçici olarak tamir etti. Padişah da "Ocağa esnaf girmiş." diyerek Yeniçeri Ağası'nı azarladı ve gemi yapan neferi hemen emekli ettirerek Ocaktan çıkardı. "
Sayfa 17 - Yeniçerilerin askerlik dışında bir zanaatla uğraşması yasaktı. Bu yasağın çinenmesi Ocağa zarar verirdi.Kitabı okudu
"Her kim Ocağa yabancı sokmaya çalışırsa Allah'ın laneti üzerine olsun." (Yavuz Sultan Selim)
"... Yeniçeri ağasından ulufelerini alırlardı. Bu sırada ağanın padişaha bir bardak şerbet sunması ve padişahın şerbet bardağını altınla doldurup iade etmesi gelenekti."
Reklam
Gülbank şöyle idi: "Allah, Allah, Allah, Allah. Baş üryan, sine püryan, kılıç kalkan. Bu meydanda nice başlar kesilir, hiç sorulmaz. Eyvallah, eyvallah. Kahrımız, kılıcımız düşmana ziyan. Kulluğumuz padişaha ayan. Üçler, yediler, kırklar, gülbaki Muhammedi, Nuri Nebi, Keremi Ali, pirimiz, sultanımız Hacı Bektaşi Veli demine, devranına hû diyelim hû!
Sayfa 11 - Gülbank:Eskiden yeniçerilerin ulufe aldıklarında hep bir ağızdan makamla söyledikleri dua ya da kimi dergâhlarda hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua, söylenen ilahi ya da içilen ant.Kitabı okudu
224 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir kitap ancak bu kadar fazla basım hatasıyla basılabilir. Maviçatı Yayınları berbat ötesi bir iş çıkarmış. Hemen hemen her sayfada yazım hatası var. Örneğin "bilmiyorum" kelimesini "bilmi yorum" şeklinde basmışlar. Daha bunun gibi yüzlerce hata var. Bu kadar hataya rağmen kitabı okumaktan vazgeçmemem de benim cinsliğim ya da azmim, bilemiyorum:) Yazarın daha önce 2 kitabını severek okuduğum için aldım ancak beklentilerimi karşılamadı. 2.Mahmud dönemindeki toplum yapısı, saray, Ocak ve halk arasındaki ilişkiyi, güç dengelerini vermesi bakımından güzel bir eser olmakla beraber kitap aniden bitirilmiş hissi uyandırıyor. Ocağın kaldırılmasına değinilecek diye beklerken sadece önceki ilişkilere ve algılara değinilmiş. Diğer yayınevlerinde durum nedir bilmiyorum ancak kesinlikle Maviçatı Yayınlarından bu kitabı almayın. Yayınevi o kadar başarılı bir iş çıkarmış ki ben bu yayınevini unutabileceğimi sanmıyorum:) Keyifli okumalar dilerim..
Yeniçeriler
YeniçerilerM. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi) · Mavi Çatı Yayınları · 201945 okunma
Âlimlerin yükselemediği kucaklarda cahillerin uzanıp yatması ceplerindeki altın yüzündendir. Güzellerin ayaklarını öpemedikleri mahlûklara çirkinlerin ayak öptürmeleri de gene altından aldıkları kuvvetledir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Yatalım ağa. Uyumak, uyanık durmaktan iyi. Çünkü bahtı kara olanlar yalnız uyurken gülerler!
Yeniçeriler 1326 tarihinde kuruldu, en çok (1568) yılına kadar kıymetini muhafaza etti, ondan sonra zararlı bir unsur oldu. Bu iki tarih arasında Yeniçerilerin sayısı yirmi bini aşmamıştır. Fakat (1591) tarihinden sonra elli bini ve daha sonra yetmiş bini geçti. Halbuki savaşlarda dört beş eli silah tutan Yeniçeri bulunuyordu ve savaşlar Anadolu’dan, Rumeli’den gelen başı bozuklarla yapılıyordu.
Ocağa yabancı girmemesine bu kadar dikkat olunduğu gibi Yeniçerilerin yalnız askerlik işleriyle uğraşmasına ve aralarına herhangi bir sanat adamının sokulmamasına da çalışılırdı. Kanunî Süleyman’ın son Macar seferini yaparken bindiği atın gemi kırılmıştı. Yeniçeri neferi bu gemi geçici olarak tamir etti Padişah da “Ocağa esnaf girmiş” diyerek Yeniçeri ağasını azarladı ve gemi yapan neferi hemen emekli ettirerek Ocaktan çıkardı.
Yeniçerilerin bu hale gelmelerindeki etkenler şunlardır: 1 Acemi oğlanlarından, yeni devşirilip kışlalarda uzun süre eğitim görenlerden başkasının Ocağa girememesi hakkındaki kanunun bozulması. Bu noktaya ilkin çok değer verildi. Hatta Yavuz Selim’in Suriye ve Mısır üzerine açtığı seferlerde para sıkıntısı çekildiğinden bir tacire başvurularak altmış bin florin altını ödünç alınmıştı. Biraz sonra para ödenmek istendi, alacaklı adam çağırılarak altınlar önüne konuldu. Herif: “ben çok zenginim, paraya ihtiyacım yoktur. Eğer biricik oğlum Yeniçeri Ocağı’na alınırsa bu parayı bağışlarım,” dedi. Defterdar padişaha tezkere sunup bu dileği bildirdi ve Yavuzdan şu cevabı aldı: “Tez, Bezirgân’ın parasını verin. Bir dahi bana böyle mekruh teklifler yapmayın. Her kim Ocağa yabancı sokmaya çalışırsa Allah’ın laneti üzerine olsun.”
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.