İslamcılık, özellikle İslam'a referansı dolayısıyla tanımlanması güç bir düşünce ve siyaset hareketidir (Bkz. Aktay, 2004, ss. 1316). Genel bir tanımla “İslamcılık, on dokuzuncu ve yirminci yüzyılda, İslam'ı bir bütün olarak (inanç, ibadet, ahlak, felsefe, siyaset, hukuk, eğitim...) “yeniden” hayata hakim kılmak ve akılcı metotla Müslümanları, İslam dünyasını Batı sömürüsünden, zalim ve müstebit yöneticilerden, esaretten, taklitten, hurafelerden... kurtarmak; medenileştirmek, birleştirmek ve kalkındırmak uğruna yapılan aktivist, modernist ve eklektik yönleri baskın siyasi, fikri ve ilmi çalışmaların, arayışların teklif ve çözümlerin bütününü ihtiva eden bir hareket olarak tanımlanabilir (Kara, 1997, s. 16). İsmail Kara'nın bu İslamcılık tanımı, İslamcılık düşüncesinin en genel sınırlarına işaret etmektedir. İslamcılık düşüncesinin kendi içinde farklı coğrafyalarda ve farklı dönemlerde yaşanan tecrübelere göre vurguları değişen yönleri bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır.