#minedurukanersöz bizi #yeryüzündengeçerken bizden başkalarının da varlığına saygı duymaya, içimizde var olan iyiliğe yol açmaya davet ediyor. Bu güzel davete icabet etmek isteyenler, sizi böyle alayım. Farkındalık yaratan pek çok kitap okudum. Ancak bu farkındalığı bana kazandıran, bir #kaplan olmamıştı hiç. Bir kaplanın anlatımı, bir kaplanın sesi ve bir kaplanın gözleri refakat edecek bize yolculuğumuzda.Keşke doğal ortamında olsaydı da onun doğal yaşam alanını deneyimleme şansımız olsaydı fakat ne yazık ki kaplanımız demir parmaklıklar arkasında. Özgür değil maalesef ve insanoğlunun tüm ipliğini pazara çıkarmaya gelmiş adeta. Niye mi? Hızla uzaklaştığımız kutsal kitaplar, tasavvuf felsefesi ve tanrı kavramı üst notalarda sorgulanıyor bu kitapta bir kaplan sayesinde. Canım yaratıcım diye başlıyor kitap ve bir akasyanın damarlarında yazılı olanları okutuyor bize. İnsanlar ağaçları anlamaya başlamışlar nihayet. Ne hoş değil mi? Ve akasya anne dibine bırakılan minik öksüz kaplan ile tanıştırıyor bizi. İşte sonrası, bir yavru kaplan büyürken bize arayış içindeki insana, aşka, özgürlüğe, tutsaklığa, maneviyata, çocukluğa ve çocuk olmaya dair derin bir yolculuğa çıkarıyor. Akıcı dil ve ilginç konusu ile keyifli okunacak sizi geliştirecek bir kitaptı yeryüzünden geçerken. Bu kitabı #mutlakaokuyun ve hadi cesaretiniz varsa bu kitap bittikten sonra gidin bir hayvanat bahçesine ve bir kaplanın kafesine bakın eskiden baktığınız gibi. Var mı cesaretiniz? Hiç sanmıyorum! #sağliklavekitaplakalın