Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrim Beğenilerimizi ve Korkularımızı Nasıl Şekillendirir

Yılanlar, Gündoğumları ve Shakespeare

Gordon H. Orians

Sayfa Sayısına Göre Yılanlar, Gündoğumları ve Shakespeare Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Yılanlar, Gündoğumları ve Shakespeare sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yılanlar, Gündoğumları ve Shakespeare kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atalarımız yabani arıların ko­vanlarını nasıl soyacaklarını en az yirmi bin yıl önce öğrendiler. İnsanlar şekerkamışı ve şekerpancarı gibi bitkilerden şeker elde etmeyi akıl edene dek, çiçeklerden topladıkları balözünü zengin bir besin kaynağı haline getirmekte ustalaşmış canlılardan yani balarılarından bal çalmak zorunda kaldılar.
Sayfa 9 - Metis Yayınları — PDF
İnsanın tatlıya zaafı ne zaman başladı ve tatlıya neden bu kadar düşkünüz? Aslında bu iki soru bizleri uzak atalarımızın ve onların yabani bala olan düşkünlüklerinin çok daha ötesine götürecek
Sayfa 9 - Metis Yayınları — PDF
Reklam
Atalarımızın yaşadıkları ortamdaki güçlüklere verdikleri tep­kiler, modern duygusal yaşamlarımızı şekillendiriyor.
Sayfa 10 - Metis Yayınları — PDF
Islıkla Bal Aramak
"(...)Boran bal avcıları, bal bulmak için yola koyulmadan hemen önce fuulido diye anılan yüksek sesli, özel bir ıslık çalarlar.Şansları varsa, kendi fuulido'sunu şakıyan bir kuş bu çağrıya karşılık verir. Balkuşu denen küçük bir kuştur bu; adının Latincesi -In-dicator indicator [belirtici, işaret eden]- onun insanlar için taşıdığı değeri gösterir. Balkuşu yola koyulup, kolayca ayırt edilen “beni izle” ötüşünü tekrarlar ve sık sık durup Boran avcılarının kendisine yetişmelerini bekleyerek onları an kovanına götürür. Daha da hayret verici olan ise balkuşunun, arıların yuvalandığı ağaca vardığında bir dala tüneyip kovanın olduğu yeri “işaret” eden özel bir şarkı söylemesidir. Avcılar arıları kovalayıp peteklerdeki ganimetlerini toplarken eşlikçi kuş yakınlarda bir yerde bekler. Avcılar minnet borcu olarak kılavuzlarına mutlaka bir miktar bal peteği bırakıp onu ödüllendirirler(...)"
Sayfa 10 - Metis
Atalarımız doğada hayatta kalma ve genlerini çocuklarına aktarma(ki buna kısaca doğal seçilim yoluyla evrim diyoruz) şanslarını aktaran nesne ve olayları tercih etmiş veya "sevmiş"lerdir. Buna karşılık hayatta kalıp üreme şanslarını tehlikeye sokan veya azaltan nesne ve olaylardan uzak durmuş, onları "sevmemiş"lerdir. Zaman içinde, bu sevilen ve sevilmeyen şeyler insan beynine programlanmıştır.
Uyarana uygun tepki vermek, hayatta kalıp kalmamayı ve döl bırakıp bırakmamayı belirler.
Reklam
İçgüdüsel olarak bir şeyi neden sever veya sevmeyiz?
Atalarımız doğada hayatta kalma ve genlerini çocuklarına aktarma (ki buna kısaca doğal seçilim yoluyla evrim diyoruz) şanslarını artıran nesne ve olayları tercih etmiş veya "sevmiş"lerdir. Buna karşılık hayatta kalıp üreme şanslarını tehlikeye sokan veya azaltan nesne ve olaylardan uzak durmuş, onları "sevmemiş"lerdir. Zaman içinde, bu sevilen ve sevilmeyen şeyler insan beynine programlanmıştır.
Evrim psikologları, güçlü duyguların (olumlu ya da olumsuz olabilir) etkisiyle hareket ettiğimizde, bu eylemlerin evrimsel öneminin muhtemelen çok büyük olduğunu söylüyorlar. Uyarana uygun tepkiler vermek, hayatta kalıp kalmamayı ve döl bırakıp bırakmamayı belirler.
Atalarımıza odaklanan bir evrim mer­ceğinden davranışlarımıza bakarak, çevremizle nasıl bir duygusal etkileşime girdiğimizi daha iyi anlayabiliriz.
Sayfa 13 - Metis Yayınları — PDF
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.