Yıldız Hikayeleri sözleri ve alıntılarını, Yıldız Hikayeleri kitap alıntılarını, Yıldız Hikayeleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Samanyolu, yıldızların dağınık ışığıyla parıldayan bir şeritten daha fazlasıdır. Yıldız tarlalarının arasında, bir zamanlar gökbilimcilerin boş uzamdan ibaret olduğunu düşündükleri karanlık koridorlar ve lekeler yer alır. Ancak 20. yüzyılın başındadır ki, Aristoteles'in haklı olduğu anlaşılmıştır. Doğa gerçekten de boşluktan nefret eder. Bu karanlık bölgelerde seçilebilen bazı soluk yıldızlar, sanki renklerini değiştiren bir katmanın ardında veya içindeymişler gibi fazlasıyla kırmızı gözükür (tıpkı güneşin doğar ve batarken, atmosferdeki küçük parçacıkların yol açtığı saçılım nedeniyle daha kırmızı gözükmesi gibi). Samanyolu'nu kateden yıldız ışığıyla ilgili yeni çalışmalar, galaksinin spiral kollarındaki yıldızlararası maddenin büyük miktarda hidrojen ve basit molekülla gazlar -yıldızların oluşumuna kaynaklık eden unsurlar- barındırdığını göstermiştir.
Samanyolu'nu yıldız kümeleriyle döşeli bir patika gibi görmemizin nedeni, onun ince bir diski andıran spiral yapısı içinde sarmalanmış olmamızdır. Galaksiyi meydana getiren yıldızlar o denli uzaktadırlar ki, birbirlerine karışıp kesintisiz bir arka plan oluştururlar.
Ne var ki atalarımız Samanyolu Galaksisi'ni her zaman böyle görmemiştir. Bilge Aristoteles, onun rüzgârla gökyüzüne taşınan bataklık gazları olduğunu düşünmüştür. Ancak teleskobun icadından epey sonradır ki gözlemciler dağınık işığı tek tek yıldızlar halinde görebilmiş ve nihayet 1920'lerde gökbilimciler, (evrenin genişlediğini keşfeden Edwin Hubble'in tabiriyle) bulutsular diyarındaki "evimiz"in, evreni meydana getiren spiral ve elips biçimli milyarlarca diskten biri olduğunu anlamışlardır.