Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yitik Paradigma: İnsan Doğası

Edgar Morin

En Beğenilen Yitik Paradigma: İnsan Doğası Gönderileri

En Beğenilen Yitik Paradigma: İnsan Doğası kitaplarını, en beğenilen Yitik Paradigma: İnsan Doğası sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yitik Paradigma: İnsan Doğası yazarlarını, en beğenilen Yitik Paradigma: İnsan Doğası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın insana kulluğu tarihli toplumların en büyük icatlarından biridir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Homo sapiens'te büyü ayininin özü, ayinin sadece cevabı beklenen varlıklara doğrudan bir yöneliş değil, aynı zamanda, temsil edilen varlığı bir şekilde barındırdıkları farz edilen sembol veya imgelere bir yöneliş olmasıdır.
Reklam
İster seyirlik, ister faal olsun; ister imgeyle sınırlı, ister imgeleri aşar olsun, ister sadece beyni isterse bütün bir bedeni işin içine katsın, estetik, insan varlığı ile belli bir biçimsel kombinezon arasında kurulan bir ilişkidir. Burada benzetme yoluyla ve belki basit bir benzetmenin de ötesinde, rezonans terimini ortaya atabiliriz.
(...) insanlaşmanın; olayları, elenmeleri, seçilimleri, özümlenmeleri, göçleri, başarısızlıkları, başarıları, felaketleri, yenilikleri, düzensizleşmeleri ve yeniden örgütlenmeleri gerektiren bir eklemlenmeler oyunu olduğu asla unutulmamalıdır.
Bireyselliğin gelişimi
Nitekim, bir ölümün şahsiliğinin yaşayanlar arasında sürebilmesi için güçlü bir şahsi kişisel varoluşa gerek vardır; duygusal ve kişilerarası bağlar yoğun olduğu takdirde ölümün ötesinde var olmayı sürdürebilirler. Ölüm denen kopuşun bilincine varmak için, özbilinç denilen bu yeni üst merkezin dünyada gelişebilmesi, nesnel ölüm bilincinin kabülü ile öznel bireysel ölmezlik fikrinin at başı gitmesi gerekir.
İnsan hayatının mitler, büyü ve din tarafından müthiş bir şekilde sömürgeleştirilmesi, Homo sapiens'in buhranlı karakterinin ve nevrotik cevaplarının derinliğine ve çapına işaret ediyor: Bu cevaplar olmasaydı insanlık belki de hayatta kalamayacaktı. T.S. Eliot'ın formülü henüz geçerliğini yitirmemiştir: "Human kind cannot bear very much reality" (İnsan türü gerçekliğin fazlasını kaldıramaz).
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Ölüm törenleri, yokoluş fikrinin yarattığı travmayı yansıtır, dağıtır ve kovalar. Cenaze merasimleri, bilinen bütün sapiens toplumlarında, hem bir krizi hem de krizin aşılmasını; bir yandan buhran ve kaygıyı; öte yandan ümidi ve teselliyi ifade eder.
Kadın-erkek arasındaki duygusal yakınlık ve samimiyet, erkek ile çocuğu da yakınlaştıracaktır. Manevi babalık genetik babalığın kabulünden çok daha önce ortaya çıkacaktır. Manevi babalık, erkek sınıfının koruyucu ve sahiplenici iktidarı bireyselleşip çocuk için yakın ve samimi bir hale gelince, yani kadının yanında yakın ve onunla içlidışlı olan bir erkek olduğunda ortaya çıkar.
Sayfa 149Kitabı okudu
İnsan çılgın-bilgedir. İnsan hakikati yanlışı içerir. İnsan düzeni düzensizliği içerir. Şu halde, karmaşıklığın, yaratıcılığın, zekânın, toplumun ilerleyişinin düzensizlikle, hatalarla ve fantezilerle birlikte mi, onlara rağmen mi, yoksa tam da bunlar sebebiyle mi gerçekleşmiş olduğunu sormak gerekiyor.
Sayfa 104Kitabı okudu
Müthiş:
İnsan, yoğun ve kararsız bir duygusallığa sahip, gülümseyen, gülen, ağlayan, endişeli, kaygılı, oyuncu bir canlı; mest olan, kendinden geçen ve seven bir varlık; hayallerle dolu, ölümü bilen ama ölüme inanamayan bir yaratık; miti ve büyüyü yaratan, kendisine hayaletlerin ve tanrıların musallat olduğu, hayal ve vehimlerle beslenen, nesnel dünyayla daima kararsız ilişkiler içinde olan öznel bir canlı; hataya, gaflete açık, düzensizlik yaratan müfrit bir varlıktır. Ve hayali olan ile gerçek olan arasında gidip gelmelerin, kararsızlığın, istikrarsızlığın, ölçüsüzlüğün ve vehimlerin bir arada oluşuna, nesnel ile özneli, yanlış ile düzensizliği karıştırmaya delilik adını verdiğimize göre Homo sapiens'in Homo demens olduğunu görmek zorundayız.
Sayfa 102Kitabı okudu
256 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.