Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yobazlıklar

Roger Garaudy

Yobazlıklar Gönderileri

Yobazlıklar kitaplarını, Yobazlıklar sözleri ve alıntılarını, Yobazlıklar yazarlarını, Yobazlıklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
192 syf.
6/10 puan verdi
Roger Garaudy
Roger Garaudy
Yobazlıklar
Yobazlıklar
Kitabı Ocak 2022 tarihinde çok değer verdiğim bir okurun okuduklarında görüp, okuyacaklarıma eklemiştim. Eski baskısının kapağı daha çok hoşuma gittiği içinde ikinci el aldım. Öncelikle bu kitabı üç aşamalı inceleyeceğim. Bunlar, sosyolojik, dini (İslam) ve siyasi açıdan... Sosyolojik: Yazarın toplumsal yobazlıklar ile tespitleri, teşhisleri çok doğru ve yerindeydi. Yazar iyi bir sosyolog ve gözlemci bunun için İsrail, yahudiler üzerine yazdığı kitapları da okumayı düşünüyorum. Siyasi: Yazar siyasi yobazlıkları genel olarak Fransa'nın aşırı sağ, ırkçı lideri belki gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı olacak Le pen üzerinden değerlindirerek milliyetçiliği kötü ve yobazlığın ana kaynağı olarak ele almış... Ama bu Türkiye'de geçmez çünkü Türkiye'de evet aşırı sağ var ama milliyetçiliği İslami bir pota da eriten milliyetçilik var. Irkçılığa varmayan hiçbir milliyetçilik yobazlık doğurmaz. Her şeyin aşırısı yobazlık doğurur. Aynı yazarın sosyalist, bilimsel ve Hristiyanlık da ki yobazlıklar da değindiği noktalar gibi... Dini yani İslami açıdan:
Roger Garaudy
Roger Garaudy
sonradan Müslüman olan bir tarihselci, modernisttir. İslami açıdan itikadi, dini olarak hiçbir şekilde uyuşmuyoruz. Kendisi devrin Osmanlı halifesi ve Şeyhülislamını eleştirip yobazlar derken, tarihselci fazlrurrahman, Efgani ve abduh'u övüyor tam bir rezalet. Mevdudi ve Suudlara yobaz diyor ama bu konuda haklı. Özetle Garaudy sosyolojik gözlem için okunabilir, İslami açıdan okunması tehlikeli. Siyasi tespitleri yerinde ama her ülkeye uymaz. Okurken yer yer sıkıldım 6/10
Yobazlıklar
YobazlıklarRoger Garaudy · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 2016353 okunma
Yobazlık, yüzyılımızın bütün siyasî ve dini hareketlerini sarmış bir hastalıktır.
Reklam
Pozitivizm, aşkınlık ve topluluğun inkârıyla kirletilmiş bu laiklik anlayışı, Batı'yı ahlâkî bir iflasa sürüklemiştir.
Evet hâlâ zihinlerinde yaşayan bu düşünce Kemalist yobazlıktır.
Türkiye'deki gibi üniversite kapılarında kız talebelerinin başörtülerini çıkartmak da yobazlık değil midir?
Başkasına ait her şeyi reddetmek, san­ki bizim ondan öğreneceğimiz hiçbir şey yokmuşçasına, ondan bizim hayat tarzlarımıza ve bizim dünya görüşümü­ze katılmasını istemektir; başkasının her şeyini reddetmek, sanki bizim başkasından öğrenecek bir şeyimiz yokmuş gibi, kendi kimlik bütünlüğünü muhafaza etmesi bahanesiyle, onu kendi farklılığı içine hapsetmektir.
Hitler iktidara bir hükumet darbesiyle değil, ezici çoğunluğun oyunu ka­zandığı "demokratik" seçimlerle geldi. İşsizliğe ve köleli­ğe son verme vadinde bulunduğu milyonlarca işçinin oyu­nu aldı. Gerçekten de işsizlik problemini, işsizleri önce si­lahlanma işçilerine, ardından askerlere, en sonunda da ka­davralara dönüştürerek, kendi tarzında, halletti!
Reklam
Kurulacak bu diya­logda, hepimizin ötekinden öğreneceği mutlaka bir şey­lerin olduğu inancına dayanan bir diyalog olmalıdır.
Sizler Allah açları olasınız! Gün­delik ekmeğin açları değil!
Hz. Peygamber bir hukukçu veya kılı kırk ya­rarak suç arayan bir ilahiyatçı gibi davranmaz; günün yir­mi dört saatini Allah'ın huzurunda olduğu bilinciyle ya­şamayı gerektiren temel bir ahlakı, hakiki "ilahi kanunu': hakiki şeriatı öğretir.
Her şeyi ve her­kesi kendi örneğinden hareketle sınıflandırma veya kade­melendirme iddiasındadır. Tıpkı Batılıların yaptıkları gibi... Nitekim Batılılar ülkeleri, gayri milli hasıla koşu­sunda, Batı'nın büyüme tarzına az ya da çok benzemele­rine göre "gelişmiş" veya "az gelişmiş" olarak sınıflandırırlar. Balzac, daha o zamanlar, bu tür medeniyetin esas ilkesinin şu olduğunu ilan ediyordu: "Hayatın amacı, satmak ve sa­tın almaktır".
850 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.