En Eski Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 3 Gönderileri
En Eski Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 3 kitaplarını, en eski Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 3 sözleri ve alıntılarını, en eski Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 3 yazarlarını, en eski Yoksulların Ve Şairlerin Kitabı 3 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...onca afradan tafradan sonra,
bir ikindi üzeri,
Torino'da, bir sokak ortasında
insanlığın kırbaçladığı
bir sütçü beygirinin
boynuna sarılıp ağlayan,
şu, her muhibbinin
kendine sakladığı,
Mesih yüzü var bir de.
sözü kutsuyorum ve onun mülkiyet hakkını,
yaratma ve yok etme erkini insan ruhunda;
bahşettiği sarhoşluğu da, çılgınlığı da . . . aklın duvarlarını, örfün kalelerini
yerle bir eden kanlı devrimlerini, sözün . . .
Ben ki, kimya okumuştum,
Bellekteki ya da vicdandaki lekeleri çıkaran
Bir sabun formülü icat edebilirdim pekâlâ.
Yahut, 'seçim mürekkebi' gibi
Dudaklardan çıkmayan
Ve kara sevda gibi de yüreklerde patlayan
Bir şiir bileşimi...
Neden kaciyormus gibi geçer gider
Öyle arkasına bakmadan
İnsanların yanından, neden?
......
Yeterince zeki, yeterince ilginç,
Yeterince yeni, yeterince özgün
Olmayan, olamayan ölümden mi?
Kırk yaşından büyük çocukları
Eğlendiremeyen, güldüremeyen
Avutamayan, kandiramayan
Hokkabaz ölümden mi?
Söz öylesine dal budak saldı,
Sürgün ve diken verdi, aldı başını gitti ki
Ne yalın duyguyu, ne açık düşünceyi,
Ne de gönlü genişleten duayı
Koyacak yer kalmadı dilimizin ucunda.
Hayır, hayır, bin kere hayır
Ne satarım,
Ne kiraya veririm,
Ne de rehin bırakırım
İnce, şair ruhumu!
Olsa olsa, çırak veririm belki,
Çırak veririm onu şeytana,
Öğrensin diye acıların künhünü
Bu alev ustasından iyice,
Girip cehennemin dibine.