Yoksulluğun Tarihi sözleri ve alıntılarını, Yoksulluğun Tarihi kitap alıntılarını, Yoksulluğun Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar, özetle sahtekâr birer pazarlamacıydı. En güzel ürünler tezgahın üstünde, vitrinde; görürsün canın çeker, şundan birkaç kilo alayım da evde yeriz dersin, alırsın da... Eve gidince poşeti açarsın, malların biri iyiyse dördü bozuktur, çürüktür. İnsanlar da böyleydi işte. İnsanlar da çürük meyve gibiydi. Kimsenin tadı yoktu. Kimse gerçek yüzüyle çıkmıyordu sahneye ya da bir başkasının karşısına; herkes mutlu, herkes sevecen, herkes insan canlısı, herkes her şeyi paylaşıyor ama içine girmeye gör; çürük meyve gibi bozar insanın ağzının tadını. Madem insanlar bu kadar güzeldi de bu kadar kötülüğün sebebi neydi?
Bunlar safsata baba Abduk. Atatürk dini yasaklamamış, aksine dini kolaylaştırmış. Kuran’ı dilimize çevirmiş, Atatürk dini değil, insanları Allah ile kaldıran, Allah ile aldatan o alçak oluşumları; tarikatları, cemaatleri yasaklamış.
Hemşerim üşümüyor musun?
Üşüyorum.
Neden montunu giyinmedin.
Yok.
Konuşmadı, konuşmanın devamını getiremedi muhtar. Çünkü yok hayattaki en net cevap, sahtesi olmayan bir gerçekti, tıpkı ölüm gibi.
Bu senin görevindir, ey şal-yime dinle sen!
Rakı içip de sarhoş, olanları koru sen!
Küçük çocukları, kuzuları koru sen!
Küçük buzağıları, toy atları koru sen!
Sen koru insanları, iyi ölümle ölen,
Kabul etmem kim varsa, kendisini öldüren!
Neyzen için insanların sevebilme özgürlüğü olduğu gibi sövebilme özgürlüğü de olmalıydı; o hep böyle derdi. İnsanları koşulsuz sevdiği gibi insanlara koşulsuz söverdi.
Varsın insanoğlu bu sanısıyla yoluna devam etsin. Ne de da ölüm vardı. Dünya huzursuzluktu. Bu huzursuzluğun tek sebebi d insanların hırsıydı; ondandı bu huzursuzluk. Ve gün gelecek geçmişte olduğu gibi sırası gelen; zengini de fakiri de ölüp gidecekti.