Yokuş Aşağı Portakallar kitaplarını, Yokuş Aşağı Portakallar sözleri ve alıntılarını, Yokuş Aşağı Portakallar yazarlarını, Yokuş Aşağı Portakallar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eski insanım, güzel abla, hemşire, öğretmen, anne ve anane imiş imdi de...Epeydir görüşmediğim ama uzaktan hala takip ettiğim epeski bir tanışım. İlkin, sözcüklere şiirlerinde takla attırırken dikkatimi çeken bir güzel şaire oldu, sonra da birkaç kahve zamanı kadar da yüzyüze iletileştik. Çok sonra da neden hiç görüşemedik emin değilim, hayat
Olmasa da olur ne çok insan birikmiş hayatımda; tıpkı bir daha okumayacağım kitaplar, kimsenin okumasını istemeyeceğim kitaplar, çirkin fotoğraflar, kırmızı kadife kutular içindeki "onurluklar" gibi... Beşinde neysem, arayı saymiyorum, ellisinde de o oldum sanırım. Annemi, o yasimdaki gibi sümüğümü çekerek istiyorum yine. Yeni birini tanımak, tanistirilmak gibi dertlerden azadeyim. Canımın istemediği insanlarla konuşmuyorum, ama sevgili, ama hoşuma giden gülümsemeli bir mesafeyle duranlara iki adım atmakta hiçbir sakınca görmüyorum, biri benim biri de onlar için... Ahh, ben kendime neden yalan söylüyorum?
Hesaplayamazmışım. Belki de verdiklerinden aldıklarını çıkarmam gerekir, öde öde bitmez bir borcun içine duserdim. Dip odadan başlayıp sırayla dolaştım. Perdesizlik bir bir genisletti bir daralttı odaları. Akrep tekirdeyken üçü, sarmandayken altiyi, Ankara'dayken dokuzu, kara kedideyken on İkiyi gösteren saati, gözlerimi yiyen beklemeyi, gecikmeyi duvarda unutmuşum. Uzanamayacagimi bile bile uzattım kollarımı, evin bomboş olduğunu bildiğim halde bir tabure aradı gözlerim. Busun iste dedim, tutmayacgina uzanır, olmayanı ararsın.