Müslumanın Milliyeti Akidesidir 2.Kısım
İşte böylesine net bir kesinlik ve açıklık getiren İslâm, insanlığı toprak ve çamur bağı ile ona dayanan et ve kan bağından kurtarıp insanlık mertebesine çıkarmak üzere gelmiştir
Müslümanın, Allah'ın şeriatının tatbik edildiği ve vatan ile üzerinde yaşayan insanlar arasında Allah'a bağlılıktan başka bir bağın bulunmadığı yerin dışında yurdu yoktur. Yine Dâru'l-İslâm'da Müslüman için, İslâm ümmetini bir arada tutan inanç birliği bağının haricinde herhangi bir milliyet söz konusu değildir. Aynı şekilde Müslüman için ancak Allah'a imandan kaynaklanan ve Allah yolunda çevresiyle bağ kurmasını temin eden akrabalıktan bahsedilebilir. Kan bağı, Allah'a ulaşma yolunda ilk dereceyi alan akî- de bağı ile pekişmediği sürece babalık-annelik, karı-kocalık, aynı kabileye mensubiyet gibi yakınlıklar İslâm nazarında hiçbir şey ifade etmez.
"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adı- nı kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının..." (Nisa1)
Müslümanın İslâm'a fiilen düşmanlık gösteren kesim içerisinde yer almayan ebeveyni ile normal insanî ilişkilerini sürdürmesinde bir sakınca yoktur Ancak anne-babanın İslâm'ın fiili düşmanlarının safında yer alması hâlinde, bu tür bağlara kesinlikle itibar edilmez. Bunun en güzel örneğini Abdullah bin Abdullah bin Ubeyy'de görüyoruz.
Yoldaki İşaretler