Yüksek Şatodaki Adam
Philip K. DickEn Eski Yüksek Şatodaki Adam Gönderileri
En Eski Yüksek Şatodaki Adam kitaplarını, en eski Yüksek Şatodaki Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Yüksek Şatodaki Adam yazarlarını, en eski Yüksek Şatodaki Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tüm dünyayı ele geçirip, bu sırada ruhunu kaybeden adamın eline ne geçmiştir ki?"
Sayfa 20 - 6:45Kitabı okudu
"Bir devlet, onu yöneten liderden daha iyi olamaz."
Sayfa 253 - 6:45Kitabı okudu
“Kızın adı Betty idi. Suratında ne derin bir anlayış vardı, diye düşündü. Şefkatli, cana yakın gözler. Dükkânda geçirdiği o kısacık zamanda bile kendisinin umutlarını ve yenilgilerini görmüştü mutlaka.”
MetisKitabı okudu
BAY CHILDAN bir haftadır endişeyle postanın yolunu gözlüyordu. Ama Rocky Dağları Devletleri'nden beklediği değerli kargo hâlâ gelmemişti. Cuma sabahı dükkânını açarken yerde, kapıdaki dar ve uzun posta açıklığının önünde yalnızca mek- tupların durduğunu görünce, müşterim çok kızacak, diye düşündü.
Sayfa 7 - MetisKitabı okudu
Sona erecek, diye düşündü Childan. Bir gün. Mekân farklılığı kavramı. Yönetilen ve yönetenler değil, yalnızca insanlar olacak.
MetisKitabı okudu
İlham almak için esrarlı bir sigara yaktı; Te- bessümler Diyarı, kusursuz bir marka.
MetisKitabı okudu
Ve daha da kötüsü, Güney'in Reich'la eko- nomik, ideolojik ve daha pek çok türden çapraşık bağları vardı. Ve Frink Yahudi'ydi.
MetisKitabı okudu
Giyinirken taşlamasını zevkle düşündü. Hava schön, çok schön. Ama solunacak hiçbir şey yok...
MetisKitabı okudu
Ve sonra Afrika'yı ve orada yapılan Nazi deneylerini düşündü. Ve kanı damarlarında dondu, tereddüt etti, sonra yeniden akmaya başladı.
MetisKitabı okudu
Şimdi öylesine yakında gibiydi ki... Sanki ona hâlâ sahipti. Hâlâ yaşamıyla meşgul olan, odasında sessizce yürüyüp bir şeyler arayan o ruha. Ve kehanet kitaplarını her eline alışında zihninde olan.
MetisKitabı okudu
Yine de, Amerikan yerlilerinden kurtulmak iki yüz sene sürmüştü ve Almanya Afrika'da aynı işi on beş senede başarmıştı. Bu yüzden tüm eleştiriler yersizdi. Aslında bunu geçen- lerde, o diğer dükkân sahiplerinden bazılarıyla yemek yerken tartışmıştı. Onlar açıkça mucize bekliyorlardı, sanki Naziler dünyayı büyü yoluyla yeniden biçimlendire- bilirlermiş gibi. Hayır, sonuç alınmasını sağlayan şey bilim, teknoloji ve o meşhur sıkı çalışma yeteneğiydi; Almanlar kendilerini yaptıkları işe adamaktan asla vazgeçmiyor- lardı. Ve bir işi yaptıklarında, onu adam gibi yapıyorlardı.
MetisKitabı okudu
Bunu Japonlar'dan öğrendim, diye düşündü. Para kazandıran judonun yanı sıra, ölüm- lülüğe karşı takınılan sakin tavrı da özümsedim. Öldürmeyi, ölmeyi. Yang'ı ve yin'i. Ama bunlar hep geçmişte kaldı: Burası Protestanlar'ın ülkesi.
MetisKitabı okudu