Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yunan Düşüncesinin Kaynakları

Jean-Pierre Vernant

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çatışma gücü-birleşme gücü, yani Eris-Philia: Karşıt ve tümleyici bu iki tanrısal antite, eski krallıkların yerini alan soylular dünyasında toplumsal yaşamın iki kutbunu belirler. Mücadele, yarışma ve rekabet değerlerinin teşvik edilmesi. bir ve aynı topluma bağlılık duygusunu. toplumsal birlik ve bir olma duygusunu birleştirir. Soylular
Dorlular istilasının yıktığı işte bu bütünlüktür. Bu istilaYunanistan'ın Doğu ile olan bağlarını yüzyıllar boyunca kparıyor. Miken yıkılıyor, deniz bir ulaşım yolu olmaktan Çıkıyor. engel oluşturuyor. Yalnız kalan ve kendi içine kapanan Yunanistan salt tarım ekonomisine dönüyor. Homeros'un dünyası, artık Miken dünyasıyla
Reklam
Bilginin kutsal alandan çıkarılması, dinin dışında bir dü- şünce tipinin ortaya çıkışı -bunlar tek tek ve anlaşılmaz olaylar değildir. Felsefe kendi biçimi içinde zihinsel evrene dolayısız yoldan bağlanır ve laikleşmeyi açıkça nitelendire- rek. toplumsal yaşamın rasyonelleşmesini belirterek sitenin düzenini tanımlar. Ama felsefenin Polis'in kurumlarına gö- re bağımlılığı da, yine kendi içinde görülür. Miletliler'in ev- renin imajini mitten aldıkları doğru olsa bile, bu imajı çok derinden değiştirdiler, uzaysal bir çerçeveyle bütünleştirdi- ler, daha geometrik bir modele göre düzenlediler. Yeni ev- ren görüşünü kurmak için, ahlaksal ve politik düşüncenin geliştirmiş olduğu kavramları kullandılar; düzenin ve yasa- nın bu kavramını doğanın dünyasına yansıttılar; insan dün- yasından yaratılan bir kosmos'u site içinde başarıya ulaştırdılar.
Sayfa 100Kitabı okudu
Miken devletinin yıkılışı, Dorlar'ın Peloponez'e, Girit'e ve Rodos'a kadar yayılması, yeni bir Yunan uygarlığı çağını başlatır. Bronz metal işlemenin yerini, demir alır. Ölüleri yakmanın yerini, geniş ölçüde gömme alır. Seramik işçiliği de çok derin değişimlere uğrar, desenlerde hayvan yaşamı ve bitkilerin yerini, geometrik
Aristoteles, Felsefe Üzerine adli -ama artık elimizde bulunmayan- bir diyalogda, insanlığı dönem dönem yıkan büyük felaketlerden söz ediyor. Uygarlığı yeniden yarat- mak için az sayıda geriye kalanların ve onların soyundan gelenlerin alması gereken yolları çiziyordu. Deucalion tu- fanından kurtulmuş olanlar, önce en ilkel yaşam olanakla- rını, sonra yaşamı güzelleştiren sanatları bulmak zorun- daydılar. Üçüncü aşamada diye, sözlerini sürdürüyor Aristoteles: "Bakışlarını Polis'in örgütlenmesine çevirdi- ler; bir sitenin parçalarını bir araya getiren yasaları ve bağ- ları icat ettiler; bu buluşa Bilgelik adını verdiler. (Fizik biliminden önce gelen ve tanrısal gerçekliği konu alan) bu bilgelik, vatandaşa özgü erdemleri bulan Yedi Bilge ile sağlandı."
Demek ki felsefe kendi doğuşunda belirsiz bir (lurumda bulunuyordu: Kendi yol yönteminde, kendi esinlemelerinde aynı zamanda hem gizemli inançlarla, hem agora tartışma- larıyla yakınlık kurar: mezheplere özgü gizliliğin ruhu ile, politik etkinlikleri nitelendiren çelişkili tartışmalar arasında gider gelir. İ.Ö. VI. yüzyılda Büyük Yunanistan'daki Pita- gorasçı mezheplerde olduğu gibi yere, zamana ve eğilimlere göre kapalı dinsel derneklere göre örgütleniyorlar ve salt ezoterik öğretilerini yazılı olarak açıklamayı reddediyorlar. Bunun yanında, Sofistler hareketinin yaptığı gibi tümüyle halk yaşamıyla da bütünleşebilirler, sitenin yönetiminde et- kin olmaya hazırlanabilirler ve sıradan her vatandaşa para karşılığında ders verebilirler. Yunan felsefesi, kökenindeki bu belirsizlik yüzünden, belki hiçbir zaman tümüyle açıklık kazanmadı. Filozof iki tutum arasında durmadan gidip gele- cek, zıt iki eğilim arasında kararsızlık geçirecektir. Bakarsı- nız bir devleti yönetmek için tek başına ortaya çıkacak, tan- rı-kral'ın bayrağını gururlu bir şekilde ele alacak, devleti in- sanların üstünde yükseltecek, "bilgi" adına tüm toplumsal yaşamı düzeltmeyi ve siteyi üstün bir şekilde yönetineyi ile- ri sürecektir. Ya da bakarsınız dünyadan el etek çekecek, yalnızca kendi özel yaşamında geçerli bir bilgeliğe bürüne- cektir. Kendi çevresinde birkaç çömez toplayarak, sitenin yanında başka bir siteyi bunlarla kurmaya çalışacak, toplum yaşamından vazgeçecek, bilgide ve içsel düşüncelerde kendi kurtuluşunu arayacaktır.
Reklam
Böylece Mikenliler'in kendilerini serüvene götüren tüm bölgelerde, Doğu Akdeniz'in büyük uygarlıkları ile yakın ortaklıklara girişmiş olduğu görünüyor; Ortadoğu'nun çeşitliliğine karşın bu dünya ile bütünleşiyorlar, geniş ilişkileri, alışverişIeri ve iletişimieri sayesinde bir bütünlük kuruyorlar.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.