Tarih takıntısına ve tarihi öğeleri anlatışına okudukça hayran olduğum İskender Pala bir gün oturur ve Osmanlı Şiiri fikri gelir aklına. Daha da geriye gider ve günümüz şairlerinin Yunus Emre’yi, Karacaoğlan’ı, Fuzuli’yi (okuyan hayran) bilmeden gerçek şair olamayacağına, şair olsa da adının tarihe miras kalmayacağına, kısacası kalıcı olmak istiyorsa kalıcı olanları taklit değil örnek alması gerektiği inancıyla bazı eserler kaleme almayı düşünür.
Bu düşüncenin meyvelerinden biri de Halk Edebiyatı 4 başlıklı, en sevdiğim yayın evlerinden biri olan Timaş Yayınevi tarafından basılmış Yunus Emre kitabıdır. Güzel bir sunuş ile başlar, hayatını, sanatı ve edebi kişiliğini anlatır, eserlerini bizlerle pylaşır ve uzun bir kısmı (kitabın yarısı) şiirlerine ayırarak dolu dolu bir eser çıkarır karşımıza. Bize de okumak düşer tabi.
Mutlu günler, keyifli okumalar dilerim..