Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yürüyen Kelimeler

Eduardo Galeano

Yürüyen Kelimeler Sözleri ve Alıntıları

Yürüyen Kelimeler sözleri ve alıntılarını, Yürüyen Kelimeler kitap alıntılarını, Yürüyen Kelimeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görünmez Diktatörlükler Üzerine Pencere
Fedakar anne, hizmet diktatörlüğü kurar. Endişeli arkadaş lütuf diktatörlüğü kurar. Hayırseverlik borç diktatörlügü kurar. Serbest piyasa sana dayatılan fiyatları kabul etmene izin verir. Düşünce özgürlüğü senin adına düşünenleri dinlemene izin verir. Seçme özgürlüğü yemek istediğin sosu seçmene izin verir.
Yalnız yürümek acıtmıyor. El Gato alışık. Yalnız hissetmek başka bir şey.
Reklam
Aç adam kahvaltıda korku yer. Sessizlik korkusu sokakları sarsar. Korku tehdit eder: Eğer aşık olursanız, AIDS olursunuz. Sigara içerseniz, kanser olursunuz. Nefes alırsanız, zehirlenirsiniz. İçki içerseniz, kaza yaparsınız. Yemek yerseniz, kolesterolünüz yükselir. Konuşursanız, işsiz kalırsınız. Yürürseniz, saldırıya uğrarsınız. Düsünürseniz, acı çekersiniz. Şüphe ederseniz, delirirsiniz. Hissederseniz, yalnız kalırsınız.
Bütün bunlar sustuğum için geliyor başıma. Eğer kelimeler de şişmanlatsaydı, yuttuğum onca kelimeden sonra dünyaya sığmazdım.
Uzaklığı hesaplamadan aya bakamaz. Çıkacak odunu hesaplamadan bir ağaca bakamaz. Fiyatını hesaplamadan bir tabloya bakamaz. Kaloriyi hesaplamadan bir menüye bakamaz. Avantajlarını hesaplamadan bir adama bakamaz. Riski hesaplamadan bir kadına bakamaz
Ellerim titredi yazarken
Uzun gecelerin ve buzdan ayazların mevsiminde oldu: Bir sabah evimin bahçesındeki yasemin çiçek açtı, soğuk ha­va onun aromasını içine çekti; aynı gün erik ağacı da çiçek açtı ve kaplumbağalar uyandı. Bir hata oldu ve kısa sürdü. Ama bu hata sayesinde yasemin, erik ağacı ve kaplumbağalar bir gün kışın biteceğine inanabildi­ler. Ben de..
Reklam
Artık yavruları yumurtalarını kırmış, başlarını yuvadan uzatarak çığlıklar atıyorlardı. Tenquita onlara yiyecek bulmak için uçtu. Colchagua'da kıştı ve kar bir ayağını dondurdu. Kuş itiraz etti: -Neden beni topal bıraktın. Kar: -Çünkü güneş beni eritiyor. Tenquita güneşe yakındı, güneş: -Çünkü bulut önümü kapıyor. Bulut: -Çünkü rüzgar beni
Başkana da asgari ücret verin ki o da anlasın nasıl bir şey olduğunu.
Nefes alırken bile acı çekiyordu. Yürümesi çok zor oldu, sende­leyen koca bir gölgeydi ve hatırlamak da çok zor oldu. Ne zaman? Ne­rede? Kim? Yüksek ay, lanetli ay. Gece olmuştu, onun içinde de gece olmuştu ve gece artık aşk ya da savaş saati değildi. Gözleri dilsizdi artık; artık damla damla gelen ölüm için yalnız kulakları vardı. Orospu hayat, ateşsiz hayat. Hayatta mı kalıyordu? Ölüp gidiyordu. Tanrı bu külü üfle­mek istiyordu.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.