Yüzdeki Leke

Mustafa Aydoğan

En Eski Yüzdeki Leke Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yüzdeki Leke sözleri ve alıntılarını, en eski Yüzdeki Leke kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baba evi, evlerin en masumudur. Muhkemdir. Güvenlidir. Sıcaktır.
Baba evinden bir gün ‘ayrılırız’. Ayrıldığımız ama ‘ayrı düşmediğimiz’ tek evdir o. Dönüşler makamıdır. ‘Kendi evimiz’ olmaktan çıktığı ileriki yaşlarda bile, kapısından girdiğimizde misafir muamelesi görmeyeceğimiz, ‘kendinden bir parça’ oluşumuzun hiçbir zaman unutulmayacağı bir mekandır. Orada, çocukluğumuzu ararız; düşlerimiz yeniden canlanır; hatıralar bizi hüzne sürükler.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
İbn Arabi, Fütâhâta Mekkiyye'nin 3. cildinin 43'üncü sayfasında şöyle der: “Hz. Peygamber el-Melık isminden (hareketle) şöyle buyurur: “İslâm beş şey üzerine kuruludur.” Böylece İslâm'ı bir yapıya dönüştürmüştür. Allah'tan başka ilâh olmadığına tanıklık etmek' İşin kalbi budur “Muhammed'in O'nun peygamberi olduğuna tanıklık etmek' kapının teşrifatçısı, 'namaz kılmak” sağ yön, “zekat vermek sol yön, “oruç tutmak' ön taraf ve “hacca gitmek arka tarafur.” (Çev Ekrem Demirli, Litera Yayıncılık, İstanbul, 2006) İbn Arabi'nin bu izahında, İslam'ın bir yapıya benzetilmesinin yönler üzerinden gerçekleştirilmesi, tesadüf olmasa gerek. Kast ettiği yapı, insanın ruh halinden beşer haline dönerek bir vücuda kavuşmuş olması halidir diye düşünüyorum. İslâm'ın, üzerine kurulu olduğu şey, ilâhi hakikattir Dolayısıyla hakikat, insan üzerinde yönler aracılığıyla görünür hale gelmektedir. Kur'an, “kalu bela” ahdinin insanda hal olarak görünebilmesi için konulmuş ilâhi kurallar bütünüdür Ahdin gerçekleşmesinin hâl ile görünebilmesi ise ancak vücut sayesinde mümkündür Bu nedenle Kur'an, insanı vücut aracılığıyla muhatap alır.
Dostluklar, bilinmezin, tanımlanamaz olanın gücüne çok şey borçludur. İki insanın birbirine olan güvenini, sevgisini, bağlılığını, saygısını hangi düşünsel disiplin açıklayabilir ki! Eğer meçhulleri olmasaydı insan kendini bile tanıyamazdı. Çünkü meçhul, bilineni anlamlı ve gerekli kılar. Bana öyle geliyor ki; dostluğun özü, çekirdeği sevgi değil, inançtır. Dostumuza "inanırız". İnanç, değerlerden oluşur ama duyguları da içerir. Sevgiye göre daha karmaşık, daha bütünlüklü bir yapısı vardır. Sevgi, tek boyutlu kalır. Dostluğun sürmesi, dinamizmi, yapıcı ve kalıcı oluşu, dayandığı değerlere bağlıdır. Değerler ortadan kalkarsa, sevgi tek başına dostluğu taşıyamaz. Ne var ki, sevgi olmazsa dostluk bahsi de anlamsız kalır.
Yalnızken susmak kolay. Zaten başka yol da yoktur. Ne ki, yalnızken susmayı anlamlı bir susma olarak göremeyiz. Susmanın bir anlamı olması için en az iki kişinin varlığı gerekir. Önemli olan, birlikte susmaktır. Hep beraberken susmak. Başkası, konuşturur. Başkası, söz talep eder. Başkası, kışkırtır. Karşımızdaki, yanımızdaki ikinci bir kişinin varlığı ile biz aslında bir tercihle karşı karşıya kalırız: Onunla bütünleşmek ya da iki kişi olarak kalmak. Bu da nihayetinde şu sorunun kapısını çalar: Birey mi kalacaksın, cemaat mi olacaksın? Kışkırtılmış insanların çığlığıyla dolu etrafımız. Susmayı unutturacak kadar üstelik. Modern dünyanın paçalarından söz akıyor. Konuş ki var olasın! Söze yaklaş ki bir adın olsun, nâmın yürüsün! Kelimeyi kanatıncaya kadar konuş! Acıyı görür görmez bağır, yalnızsan ıslık çal, kederliysen anlat! Modern insan, söz istiyor. Ve asla kanmıyor. Söze sözle karşılık veriyor, dili kanayınca gövdesini kelimeye dönüştürüyor, çıplaklığın dilini kullanıyor, pornografik bir figüre dönüşüveriyor.
Bir araya gelip susma toplantıları yapılsa aslında, Susma panelleri düzenlense, Susma şölenleri tertip edilse. Susma ödülleri verilse, Mesela, susma birinciliği! Tabii, mansiyonlar da verilmeli. Ağlama mansiyonu. Gülmeme jüri özel ödülü. Şaka değil bunlar. Böyle ödüller var. Ve sahiplerini her an buluyor. Altın tepsiler içinde her an sunuluyor onlara da, biz göremiyoruz Keşke görebilseydik! Ödüller ödülünün susmadan geçtiğini bilseydik! Bir kandil ışığı altında susarak birbirini anlamanın yolunu arayan insanların kurduğu kaç medeniyet gelip geçti! Şimdi şaşkınlar çağındayız.
Reklam
39 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.