Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ortaçağ: Feodal Dünya

Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt

Server Tanilli

Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt Gönderileri

Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt kitaplarını, Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt sözleri ve alıntılarını, Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt yazarlarını, Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
472 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Server Hoca'nın sanırım en hacimli ve en unutulmaz çalışması diyebiliriz "Yüzyılların Gerçeği ve Mirası" için. Tarihçilerin eleştirebileceği bir seri olduğunu düşünüyorum. Server hoca en nihayetine entelektüel merakına ve devasa bilgi birikimine dayanarak insanlık tarihini yazmaya çalışmış. Bu kategoride yazılmış daha profesyonel ve
Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt
Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. CiltServer Tanilli · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201589 okunma
Şeyh Bedreddin'e göre, düşünce ve vicdan özgürlüğü temeldir. Devlette de hükümet seçimle kurulmalıdır. Halk tam bir özgürlük içinde oyunu kullanabilmelidir. Kıyıcı ve zorba bir yönetimin buyruklarına uymamak gerekir. Saray, saltanat, yeniçeri, tekkeler, dervişler hep zorbalığın ürünüdür. Bu zorbalığa boyun eğmemelidir. Bedreddin'in toplumunda köleler de yoktu.
Sayfa 414 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kıtlıkların neden doğdukları, onların boyutlarından ve yayılışından çok daha iyi biliniyor. Yerel olsun, genel olsun kıtlıklar hemen hep kötü havaların sonucuydu; savaşın yıkıntıları da çoğu kez bunu arttırıyordu.
Sayfa 364 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
14. ve 15. yüzyıllar feodal Avrupa için çetin yüzyıllardır. Başta iktisadi ve sosyal güçlükler gelmektedir: Kıtlık, savaş ve veba; insanları her an tehdit eden üç tehlikedir.
Sayfa 345 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mevlana, temelde bir şeriat adamıdır. Öyle denildiği gibi hoşgörüden yana değildir; tam tersine, felsefeyi yasaklar. Sonra din ve mezhep ayrımı yanında ırk ve ulus ayrımı da yapar. Türk'ü ve Hintli'yi kötüler. Onun "aşk" ve "insan sevgisi"nden bahsederken bunları göz önünde tutmalı. Toplumda en yukarıda gördüğü, şeyhler, ermişler, padişahlar, varlıklılardır; alt katta ise halk ve köylüler vardır ve kötüler onları. Bu yanlarıyla tipik bir egemen sınıf sanatçısıdır.
Sayfa 266 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kilise adamlarının geçimini sağlayan üç şey vardır: İnananların verdikleri sadakalar; bölge papazlarının yararlandıkları ayinlerde ve mevsimlik olarak verilen sungular; ve özellikle dinsel kurumlara hayır için bağış olarak terk edilmiş topraklardan gelen gelirler.
Sayfa 217 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hariciler için bütün müminler ilke olarak birbirine eşittir ve eğer topluma bir baş gerekiyorsa, hiçbir köken farklılığı gözetilmeden, en yetkin Müslüman baş olmalıdır; başa böyle biri geçmemişse, kim olursa olsun, ona karşı imansız diye savaşılmalıdır.
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kadın söz konusu olduğunda asıl belirtilmesi gereken şudur: Kuran, herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde, kadını erkekten aşağı görür ve ikinci sınıf bir insan muamelesi yapar ona. Kadın, erkeğin istediği zaman boşadığı, istediği zaman geri aldığı, gerekirse dövdüğü bir mal gibidir; evine kapanmalı, saçını başını sıkıca örtmeli, kapısında içeri yabancı erkeğin adımını atmasına izin vermemelidir.
Sayfa 91 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
660 yılına doğru İngiltere, baştan aşağıya Hristiyanlaşmıştı ve İskoçyalı ile Romalı olmak üzere birbirinden iyiden iyiye farklı iki Hristiyan uygulaması arasında bölünmüş bulunuyordu.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Germenler, Jutland Adası dolaylarında bir bölgeden geldikleri sanılan Hint-Avrupa halkıydı. Almanya'nın büyük bir bölümünde Keltlerin yaşadığı çağlarda, Germenler denizci bir halktı. M.Ö. 4. yüzyılın sonlarına doğru Germenler Weser'e, Vistül'e, İskandinavya'ya vardılar; M.Ö. 3. yüzyılda, Keltleri Galya'ya sürerek Almanya'yı ele geçirdiler.
Reklam
"Ortaçağ" teriminden neyi anlamalı gerçekte? Ortaçağ tarihi, feodal rejimin, yani feodal sosyo-ekonomik oluşumun tarihidir aslında. Bu terim, vasallık ilişkileri üstüne kurulu siyasal, sosyal ve hukuksal örgütlenişi ve vasalların senyöre karşı yerine getirmekle yükümlü oldukları borçları belirtmek üzere bugün de kullanılır ve devletlerin parçalanıp dağılışı böyle anlatılmak istenir.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kurtuluş, tam değildi ve böylece yıkıntıları da beraberinde getirmişti.
Feodal rejim, toprağın, temel üretim aracı olarak, büyük toprak sahiplerinin elinde olduğu bir üretim biçimidir; öyle ki, bu büyük toprak sahipleri, o toprak üzerinde kendi bireysel ekonomicini yöneten bağımlı köylülerin emeğini sömürürler. Feodalizm, ülkeden Ülkeye ne denli çeşitlilik gösterirse göstersin, feodalitede üretim ilişkilerinin temeli budur. Köleye, kendi emeğindeki çıkarlardan hiçbirini tanımayan köleci üretim biçimine oranla, ileri bir niteliği de vardır. Açıklamaya gerek yok, feodal rejimdeki bu üretim ilişkileri de, toplumun yapısını, hukuksal ve siyasal üst yapısını, giderek ideolojik yaşamını belirlemiştir.
472 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Selam sevgili okur! Yüzyılların Gerçeği ve Mirası serisinin ikinci cildi olan Ortaçağ: Feodal Dünya serinin ilk cildi gibi uzun soluklu bir okuma oldu. Neden? Çünkü kurgu dışı her okumada ilk önce şunu soruyorum kendime "Neden bu kitabı okuyorsun?" Öyle ya merak ettiğin onlarca roman, hikaye tarzında eserler varken, neden kurgu dışı
Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. Cilt
Yüzyılların Gerçeği ve Mirası 2. CiltServer Tanilli · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201589 okunma
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.