Felsefi logos -iyi bildiğimiz üzere- Platon tarafından trajik kaynaklardan kesin bir kopuş ile tesis edilmiştir. Bu kopuş Platon'un gençliğinde yazdığı kendi trajedilerinin imhası ile sembolize edilmektedir. Bu anlamda felsefe anti-trajedi olmak zorundandır ve felsefenin antropolojisi de anti-trajik bir antropoloji olmalıdır. Trajediye karşı bağışıklık kazanma yolunda şair belasına bir son verebilmek adına onları şehirden çıkarmak insanı "kutsallaştırma ' ' idealini yürütmektedir. Bu şekilde insanın ruhunu tutkulara, irrasyonel arzulara karşı koyan sadece güçlü bir yer değil, aynı zamanda tukhenin aşırılıklarına da boyun eğmeyen zaptedilemez bir "akropolis" ilan etmektedir.