Zilli Kurt Sözleri ve Alıntıları
Zilli Kurt sözleri ve alıntılarını, Zilli Kurt kitap alıntılarını, Zilli Kurt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş yokluktu. Savaş ölümdü. Savaş insanların yüreğinde bir kötü gedikti.
"Savaş yokluktu. Savaş ölümdü. Savaş, insanların yüreğinde bir kötü gedikti. Bu gediğin ötesinde kim bilir neler göreceklerdi?"
Sayfa 15Kitabı okudu
YAŞAYAN BİR İNSANIN BAŞKALAŞARAK BİR EFSANEYE DÖNÜŞTÜĞÜNÜ BİLE BİLİRDİ.
Sayfa 12Kitabı okudu
-"Bana kalırsa, ölümleri durduran cesur insanlar vardı hep, bundan sonra da olacak" dedim.
-"Kim varmış?" dedi.
-"Şehrazat" dedim.
Güldü, sonra o kocaman kahkahası çınladı denizin üstünde.
-"Sen az değilmişsin." dedi.
-"Siz de o soydan gelen yazarsınız. Ölümü durdurmak için yazanlardan."
-"Bu şimdiye kadar aldığım en güzel övgü" dedi.
Acı çekenlere yardım etmek için , insanın kendisinin de
acı çekmesi şart değildi...
Çaresi yoktu umuttan başka. Bu umut denen şey öyle harikaydı ki bazen sevinçten yaşlar doluyordu gözlerine.
Sayfa 47Kitabı okudu
İçinden hayatın aktığı damarlar gibiydi İstanbul.
Biraz hayal kırıklığı, biraz pişmanlık, biraz da öfkeyle ayrıldı. İşin garibi bu insani duygulara karşın kendini ne mutlu ne de mutsuz hissediyordu. Öylesine boş, bomboştu ki zihni, yüreği...
Sayfa 103Kitabı okudu
Doğu Anadoluda koyun sürülerine, koyun damlarına kışın acıkan kurtlar girer, koyunlara saldırırlar, bir koyunu alıp götürmezler, bütün bir sürüyü ısırırlar, yaralarlar, parçalarlar kaçarlar. Kurdun dişlerince yaralanmış koyunlar iflah olmaz, ölürlermiş eninde sonunda. İşte böyle köye kurt girdiğinin sabahı köylüler atlanırlar, kurtların ardına düşerlermiş. Kurdu, kurtları yakalayınca fiske bile vurmazlar, sağlam bir zincirle, kopmaz kirişle kurtların boğazına birer zil takar onları bırakırlarmış. Kurtlar kurda kuşa, hiçbir canlıya, koyuna keçiye, eşeğe, danaya, hiçbir yaratığa yaklaşamazlar açlarından ölürlermiş.
Yaşar Kemal
Abidin bey hafifçe içini çekti, rüzgarın serin serin okşadı yöne baktı, sonra Kemal'e: "Sen oradan bana yetmiş beş kuruş versene" dedi.
Kemal şimdi her şeyi anlamıştı. Evde ne kadar paraları varsa toplamış ona vermişlerdi.