Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed Seyit İMİR

Sophokles, ki ne kadar övülse azdır, bu hakikate tanıklık edecek kadar yeteneklidir; bize bahşettiği olağanüstü ödül bilindiği üzere şöyledir: “Hayatın en saf mutluluğu cehalettedir.”
Reklam
Kasıtlı bir ilgisizlikle riyakarca davransalar ve halkın karşısında küfür kıyamet şeytanlaştırsalar da stoacılar da stoacılar bile hazzı dikkate almazlık etmezler; niyetleri bellidir: hazın bizzat daha fazla müptelası olabilmek için başkalarını konudan soğutmak. Fakat jüpiter aşkına! Bu şakşakçılar deliliğin tuzu biberi olan zevk ve eğlence katılmaksızın bana hayatının hangi evresinin hüzünlü, neşesiz , cazibesiz, yavan ve zahmetli olmayacağını söylesinler.
Muhammed Seyit İMİR
@AvSeyit·Bir kitabı okumaya başladı
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus
7.6/10 · 11,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artık zamanın, uzaydan tamamen ayrı ve bağımsız bir şey olmadığını, daha ziyade uzayla birleşerek uzayzaman dediğimiz bir nesne oluşturduğunu kabul etmek durumundayız.
Muhammed Seyit İMİR
@AvSeyit·Bir kitabı okumaya başladı
Zamanın Kısa Tarihi
Zamanın Kısa TarihiStephen W. Hawking
8.4/10 · 9,5bin okunma
Reklam
Çünkü Tanrılarımızda yücelttiğimiz şey, iyi yanından ele aldığımız bozgunlarımızdır.
Kim olursa olsun, uykuyla kurtulur, kim olursa olsun, uyurken deha sahibidir: Bir kasabın düşleriyle bir şairin düşleri arasında hiçbir fark yoktur.
“Yara da, bıçak da benim!”, işte bizim mutlağımız, bizim ebediyetimiz!
Bağnaz Jansenistlerin soyundanız, kozmik boyutlarda bir komedinin ortasında, evrene tarihimizin izlerini bıraktık. Huzur içinde ölmeye çağıran bu esine uymaya da hiçbir zaman gücümüz yetmeyecek.
Reklam
Mutluluğa direnmek; çoğu kimse başarır bunu. Mutsuzluk; o başka türlü bir yalan. Onu hele bir tadın, asla doyamayacaksınız! Onu açgözlülükle ve özelikle olmadığı yerde arayacak, onu orada tasarlayacaksınız, çünkü onsuz her şey size yararsız ve sıkıcı görünecek. O, bulunduğu yerde gizi kovalar ve aydınlatır. Olayların tadı tuzu ve anahtarı, rastlantı ve saplantı, kapris ve zorunluluk demek olan mutsuzluk en güçlü, en kalıcı ve en gerçek olan yanıyla görünüşü size sevdirecek, sizi ona ebediyen sımsıkı bağlayacaktır, çünkü doğası gereği “yoğun”dur, her “yoğunluk” gibi köleliktir, boyun eğiştir.
Oysa her duyum, acı ve zevk, hüzün ve sevinç bir bağdır. Sadece kendi boşluğuna alışan, varlık ya da nesnelerden, bütün ilişkilerinden arınmış zihin özgürleşir.
Beni varlık üretecine, kurmaca sanatçısına dönüştüren devinime katılıyorum, oysa eylem burgaçlarına sürüklenmiş olduğum için, kozmogonik imgelem gücüm bana zamanın bir yamağı, köhnemiş evrenlerin memuru olduğumu unutturuyor.
Hem hakikatlerine hem de sarayına bağlı bir Buda düşünülebilir mi? Hem “kurtulmuş” hem de mülk sahibi olunmaz.
Sonsuzluğu doğrudan doğruya yaşamak günü gününe yaşamaktır.
524 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.