Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Ümran

248 syf.
9/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Kendine doğmak benim için bol tekrarlı, geriden almalı, yazmalı çizmeli, uzun soluklu bir kitap oldu. Okuma grubu kitabı olması da avantaj oldu. Böylesi okunan kitapların, ilk etapta pencere görevi gördüğünü fakat üzerinde durdukça nice manzaralara gebe olduklarını düşünüyorum. Ben bol tekrarlı okurken cümlelerin içinde her defasında başka yerlere
Kendine Doğmak
Kendine DoğmakR. Berin Tuncel · Tuti Kitap · 201858 okunma
Reklam
84 syf.
7/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Otların Uğultusu Altında
Otların Uğultusu AltındaŞükrü Erbaş
8.6/10 · 3.985 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ayşe Ümran
@kitaphap·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki
8.3/10 · 15,8bin okunma
Yüz bin pişmanlıkla bir yalnızlık büyüttüm Yine bir insanla çiçeklendim korulandım.
Reklam
Deniz kıyısına gidelim Diyemedim Ne söyleyecektim ki Denizin yaşı yok, bak! Evet, yok -dese- Göklerin de yok Rüyanın da İnsanın var ama... Ne söyleyecektim.
“Sevgisiz bir yalnızlığın İlk sözü korkudur İkincisi nefret.”
“Bireysel bilinç dışının ötesinde, bütün insanlığın evrensel hafızasını ifade eden kollektif bilinç dışından bahsetmiştir Psikiyatr Carl Gustav Jung. Kolektif bilinç dışının içerdiği semboller, ilkel kabilelerden modern dönem uygarlığına değin benzerdir ve bu semboller rüyalarda, sanat eserlerinde, masallarda, mitlerde ortaya çıkar. Yaşlı bilge, baştan çıkarıcı kadın, çocuk, anne, örümcek, canavar gibi.”
Sayfa 133Kitabı okudu
56 syf.
8/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Ermişin Bahçesi
Ermiş’de okuduğumuz Orphalese kentindeki halkın kendisine son kez yönelttiği hayati sorularına tam da 12 yıl sonra aralarından ayrılırken hayati cevaplar veren El Mustafa, bir bilge, bir peygamber gibidir. Hüzünlüdür ayrılırken fakat hasreti büyüktür yıllar sonra yurduna dönecekken. Ermiş’in Bahçesi ise, El Mustafa’nın yurduna dönüşü ve onu kendisi gibi uzun yıllar özlemle beklemiş halkla kavuşmasıyla başlar. Daha sonra karşılamanın ardından kabuğuna çekilen El Mustafa’nın, dokuz müridiyle beraber aralarında geçen soru cevaplar, konuşmalar ve halkın arasına karıştığı zamanlarda halkın arayışlarına verdiği sıra dışı cevaplar ya da çarelerle devam eder. Bana kalırsa dikkatli okunursa Ermiş’in tadını aratmıyor kitap ama biraz daha emek istiyor. Bu kez sorular daha derin, cevaplar daha örtülü. Ben okurken El Mustafa’nın halinde, tasavvuftaki nefs mertebelerinin yedinci basamağı ve sonuncusu olan “nefs-i raziye”yi yani yeryüzünde olan biten her olayda, varlık aleminde olan biten her şeyde Hakkın yansımalarından başkasını görmeyen, iyi ve kötüyü birbirinden ayırmadan yekpare gören, varlık aleminde her şeyden razı insanı “insan-ı kamil”i yani “kamil insan”ı gördüm.
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,7bin okunma
“Siz sadece küçük benliğinizde kaybolduğunuz zaman, Tanrı dediğiniz gökyüzünü araştırıyorsunuz. Sizin büyük benliğinize ulaşan yolları bulabilirdiniz ve bu kadar avare olmayıp, yollarda sürtmeyebilirdiniz!”
Reklam
“Sabah güneşinin bir çiy damlasındaki imgesi güneşin kendisinden daha az değildir. Hayatın ruhunuzdaki yansıması da hayatın kendisinden daha az değildir.”
“ Dostum, kim seni konuksever olmamakla suçlayabilir, evinin önünden geçip de kapını çalmıyorsa? Kim seni sağır ve dikkatsiz yerine koyabilir, senin anlamadığın bir dille sana sesleniyorsa? Senin çirkinlik dediğin şey, senin hiçbir zaman ulaşmaya çabalamadığın şey değil midir, senin hiçbir zaman girmek istemediğin yürek değil midir? Eğer çirkinlik varsa, gerçekte, gözlerimizi kapatan kabuklardan ve kulaklarımızı tıkayan balmumundan başka bir şey olamaz. Bir ruhun kendi hatıraları karşısında duyduğu korkudan başka hiçbir şeye, dostum, çirkin deme!”
“ Çoğu zaman, biz Hayatı acılı adlarla nitelendiririz, ama yalnızca biz kendimiz acılı ve karamsar olduğumuzda yaparız bunu.Boş ve yararsız gelir bize Hayat, ama yalnızca ruhumuz yıkıntılar arasında başıboş dolaşıp durduğunda ve kalbimiz benliğimize karşı aşırı bir ilgiden sarhoş olduğunda.”
“Çünkü aşk, hele sıla hasretiyle de karışmışsa, zamanı ölçüp yoklayacak her aleti tüketir. Bazı anlar vardır, uzun ayrılık sürelerine denktir. Ama ayrılık zihnin tükenmesinden başka bir şey değildir. Belki de biz hiç ayrılmadık. “
94 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.