Hep aynı ses, aynı şarkı
Aynı sağır gökyüzü
Dilsiz bir deniz
Kör bir düzen
Hep aynı kör döğüşü
Yalancı yüzler, aptalca bakışlar
O iki yüzlü selamlar
Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün
Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri
Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar
Ya o geceler satılmış, utanç dolu
Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz
Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri
Kristal kadehlerde kral içkiler
O hesaplı dostluklar
Satın alınmış sevgiler
örneğin barış manço'nun Kol Düğmeleri
ajda pekkan'dan İlk Aşkım, erkin koray'dan Anma Arkadaş ve Beyaz Kelebeklerden bütün aşklar tatlı başlar
bütün hoşlandığınız plaklar biten aşkla çizilmiştir
Atatürk'ün, kendisinin olan kol düğmeleri, kravat iğneleri ve benzeri kıymetli eşyasının dökümünü yaptığı bu özel not defterinin kapağının üstündeki etikette yeni yazıyla "Mücevherler" başlığı vardır.
Önce gözlerin girer odamdan içeri
Sonra ellerin, saçların dudakların
Bir bir hatırlarım
Her sabah senin olan ne varsa
Yüzüm aydınlanır
Şarkılar söylemek gelir içimden
Yakında bir kuş öter
Uzaklarda bir tren sesi
Sonra kornalar, çocuk ağlamaları
Vapur düdükleri
Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker