Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
TANRININ UYAMADIĞI GECE
📚 Binlerce uzaklıkta yaşayan,birbirini hiç tanımayan,yaşadıkları acıyla yüreklerinin devasa büyüklükte ki bir kaya parçasıyla hunharca ezilmesine sahit olduğum iki kadının yaşadıklarına hayretle ve üzüntüyle okurken yaşadığım özgürlük için binlerce şükürler ettim. Vicdansız annesi tarafından kadınlığı elinden alınmış Nil ile evleneceği adam
Reklam
Ne zaman sonbahar gelse, sarı sarı yapraklar düşse dalından ve sürüklense rüzgarın önünde bir yaprak. Ne kadar ısıtırsa ısıtsın dağları, ovaları güneş; ne kadar sıcak ve parlak olursa olsun gökyüzü, üşürüm, ürperirim içimden! .. Üstüme üstüme yürür hüzünlü güz günleri... Bilirim ki, acılardır yüreğimde yankılanan ve içimdeki sevdadır acı veren
Mutsuzluk. Antov Çehov
Yirmi beş yaşlarında, körpe, alımlı bir kadın olan, noter Lubiantsev’in karısı Sofya Petrovna ile yazlık komşuları avukat İlyin ormandaki bir açıklıkla baş başa, ağır ağır yürüyorlardı. Akşam beş sularıydı. Pamuk yığını görünümündeki bulutlar bütün gökyüzünü kaplamıştı. Pamuk yığınlarının arasından tek tük açık mavi boşluklar gözüküyor, bunlar
Çok sık ıslak rüyalar gören bir davar varmış. Don ıslatan rüyalar, seksüel senaryolar... Daha da ilginci, dava çanı varmış bu davarın. Dava çanı. Nasıl olur demeyin, olmuş işte. Ağılda, merada, meydanda, okulda, kahvede, dairede, evde, medresede, her neredeyse yürüdükçe davası çanlar çınlarmış. Keçi, koyun yahut insan mıydı anlatanlar bilmez. İbne
Ve işte yine başladığım yerdeyim. Dünya’ya gözlerimi açtığım minik gezegenimde. Evimde... Ev, benim evim... Doğduğum büyüdüğüm, burası giriş kapısı mesela 5 basamak vardır, ezbere bilirim. Evde sesler yükseldiğinde bir aşağı bir yukarı gidip geldiğim küçük gezegenimin kara deliği. Burası mutfak mesela yine bir gün annemin babamı sabaha kadar
Reklam
Beni acılar içinde bıraktığında, tek başıma boğuştum yalnızlıkla. Şimdi kimin kollarından çıkıp geldiysen pişmanlığını ona anlat. - Aslı Mergen
Soğuk gecenin kollarından çıkıp, acımasız gündelik hayatın sıkıntılarına karışmak zorunda kalıyoruz...
Auschwitz Dövmecisi
Auschwitz Dövmecisi
🌙Nedir insan tanımımız? Irk, dil, din mi? Servet ve debdebeli bir hayat mı? Yoksa ten rengi midir? 🌙İnsanlık tarihinin acı noktalarına ışık tutması, bu acı noktalarda bile birbirini bulan aşıklar...Hangi ağızdan anlatılırsa anlatılsın, hangi kalemden akarsa aksın Lale ve Gita gibilerinin acı ama bir o kadar da sevgi dolu hikayelerinin insanları etkilememesi mümkün değil. 🌙Nazi kamplarında yaşanılanları bir dövmecinin ağzından okudum. Toplama kampına gelenlerin kollarına dövme olarak sayılarını yazıyor Lale Sokolov ve yaşadıkları bütün acımasızlıklar, hayatta kalma mücadeleleri anlatılıyor kitapta. Yine toplama kampında olan Gita’ya olan aşkı ise okumaya değer. 🌙Kitabın son sayfalarında gerçek resimlere ve toplama kampından alınan bir kaç evrağa yer verilmiş. 💥Annelerden bazıları kıymetli evlatlarını vermeyi reddediyordu ve küçücük cansız bedenlerin annelerinin kollarından zorla koparıldığını görmek Lale'nin içini parçaladı." 💥”Sabah uyandıysanız o gün güzel bir gündür. 💥”Değer verdiği her şeye ve herkese artık sadece acının ve kaybın kararttığı camlardan bakabiliyordu.” 💥"Hayatta ve sağlıklı olduğumuz sürece her şey yoluna girer." 💥"Ne düşünüyorsun?" "Dinliyorum. Duvarları." "Ne diyorlar?" "Hiç." "Ağır ağır nefes alıp veriyorlar, sabahları buradan çıkıp akşamları dönmeyenler için ağlıyorlar." 💥"Neredeyiz?" "Sanırım yolun sonunda. 💥"Ruhu neşterinden daha soğuk...”
Heather Morris
Heather Morris
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.