Ne güzel yakışır şiir diline,
Ne de muazzam bir sestir sendeki,
Dört mevsimi yaşatır,
Yaşayan her cana can katar;
Aslolanı gören gözler kamaşır.
Mısralara meydan okuyan kadın,
Uçurum gibidir gülüşünde kafiyeler.
Düşerim her defasında hırçın yamaçlarından,
Doyamam düşmelere, üşümelere.
Titrerim, iç çekerim kanarken tenim,
Bilmem ki ben bu
Çok mu zor bir hayvanın başını okşamak?
Çok mu zor yararın olmasa bile zarar vermemek?
Ne istiyorsun?
Yerini mi işgal ediyor?
Önünden rızkını mı çalıyor?
Irzına mı göz dikiyor?
Eh be yaratılmışların en yüz karası,
Bu dünya bir sana mı ait sanıyorsun?
Eh be içi çürümüş seni şeytandan aşağı,
Bu dünya bir sana mı kalacak sanıyorsun?
Sen bu canilikle
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben,
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken.
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim,
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim,
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.
Hızlı savrulan yaprakların arasında kaybolur insan, eğer yorgunsa. Tanrı bu yüzden, benzer acıları yaşamış ruhları aynı limana sürgün eder.
-
Aslı Mergen