Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuncay YILDIRIM

Öpmemi istemiyordu. Dudaklarımı hemen kulağına doğru çevirdim ve bir Dickens romanının ilk sayfasından oldukça sonraki bir parçasından alıntı yaptım. " Işıltılı güzelliğinin, ayaklarının dibinde yeniden peydahlandığını gördüğünde, sevdiğin bir canın yanında kalmasını sağlamak için kendi canını verecek bir adam olduğunu zaman zaman hatırla."
Reklam
en güzel çocuklar en zor dünyaya gelirler
Cesaretim bir süredir gözaltında İhzar müzekkeremi kendim yazdım Tehlikeli sayılmam artık Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum Onu orada Beş parmaklı bir çınar yaprağı gibi unuttum Kalbimi Şiirimin Hacer'ül esved taşı Hadi ama baylar Bakın kaldıramıyorum Yardım edin de şunu yerine koyalım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yanağımın sıcağına göç ediyor kırlangıçlar
Kendimden kurtulmak için gölgemi koridorda astım
Reklam
"eflatun gözlerin olduğunu bilmiyordum geceyarısını yaşamaktan yorgunum ayazın avucunda unutmuştun ellerini önünden geçtiğim halde beni tanımadın"
Şimdi ben yalnızım, İstanbul yalnız. Sevgi, yoksul. Öfke,aptal. Merhamet, kimsesiz. Şimdi hepimiz, elimizde bir ölü dünya, koşa koşa bütün iyilikleri unutmaya çalışıyoruz.
Şüķüŕ Cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık. Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti… Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte
Dünya bitti, diyecek bir gün zamanın sahibi Gövdem bir yaşama acısı, geleceğim yanına Taşa, toprağa, ota, böceğe Karışa dönüşe yeniden başlayacağız hayata.
Sen evden çıktın ya, önce duvar nemlendi. Çatı, odalara indi. Pencereler birer örümcek ağı. Eşik çoktan darağacı. Sokaklar zülüflerinden esmiyor artık. Zaman eşyada boğuldu. Ev değil, yaprak döken bir hatıra. Yalnızlık her yerden ses veriyor. Bunaldım diyorum, herkes biraz daha kabuğunun içinde. Bir elim ötekinde çırpınıyor. İnsanın yalnız ağlaması ne kadar acıymış.
Reklam
İnsan sevdiğinin bir sözüne küser mi… İnsan sevdiğinin söylemediği sözüne de küserdi.
"Balam, taşa dokunacaksan elin sıcak mı diye Yüreğinin üstüne koy, taşın da canı var."
Yalnızlık kötü. Çocuklar alıp götürüyorlar. Solgun bir gül, duruyorum öylece. Şehir soğuk. Sanki herkes kendi evinde misafir. Kimse bir yere yetişemiyor. Bazen bir şey söyleyeyim diyorum, birden uzaklarla konuşurken buluyorum kendimi.Hangisini yüzü gülerse onun yanında kalıyorum. İnsan geçmişini sevmeden yaşayamazmış. Hatıra ne demek, yeni anlıyorum.
"Mümkün olmayan her şeyi elediğinizde geriye ne kalıyorsa, ne kadar imkansız gibi görünse de gerçeğin ta kendisidir."
4.055 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.