Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya denen yeri çürük bir ipliğe dönüştürüp, o ipliğe olmaması gereken acılar, yıkımlar, yağma, savaş, kan ve gözyaşı asmısız. Böyle bir ortamda çocuklar büyütüyoruz. Bizi nasıl anacaklar sanıyoruz. Yalan tarih onları aldatabilecek mi? Gördüler tüm rezaleti. Felsefesi yurtta barış dünyada barış olan Türkiye Cumhuriyeti soykırım yapan israil terör örgütüne kaynak aktaran şirketlerin ülkede üretim ve ticaret yapmasına göz yumanlar tarafından yönetilmesine tahammül ediyoruz. Konu bu olunca ülkede herkes suspus oluyor. Kamuoyu oluşturmak en büyük itiraz ve muhalefettir. Geri adım artırmanın ve onları tarihe bir kara leke olarak yazmanın yolu budur. Önder Karaçay
youtu.be/uwxeLXcHx-I?si=... • Gri, sisli, yapışkan günler ve İstanbul. Sadece tüketmek için yaşam telaşı içinde kalabalık bir yalnızlık kenti. Koşar adım, telaşlı, mutsuzluk örülü kördüğüm sokaklar. Sokaklarda insan telaşları. Nefes alamayan, adeta çığlık atan bir şehir ve yığınlar. Baş döndüren büyük binaların arasına sıkışıp kalmış yaşamlar ve İstanbul'u bu yeni bestemde konu aldım. İyi dinlemeler.
Reklam
Gözlerimin içini parlatan konu nasıl gözlerimi dolduracak hale geldi ben de anlamadım.
İsrail terör örgütü olup devlet olarak kabul edilemez.
🗣️ Savaş Suriye'de Olacak Rusya Suriye'nin hava sahasını israil saldırısına karşı korumuyor. Aynı Rusya Suriye de ki terör yapılarının yok edilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye'nin hava sahasını kullanmasına izin vermiyor. Terör yapılarına izin veriyor. İsrail terör örgütü İngiltere ve Amerika'nın şımarık
fransız post modernizminin türk edebiyatına etkileri
edebiyat çağın, yazarın ve toplumun bir aynasıdır. Yükselen bir ivme ile değişen çağda sanayi ve tıp imkanları da aynı oranda gelişiyor. İnsanların daha öncesinde sahip olmadıkları imkanlara ulaşabiliyorlar. Bunların getirisi ile birlikte yeni bir konfor alanı açılıyor. Daha önce edebiyatta farklı alanlardan bakılmayan yerlere ışık tutuluyor. Sanayi kentlerinin içinde kaybolan insanlar, toplumun birey üzerindeki etkisi ve bireyin kendini gerçekleştirmesi gibi kavramlar edebiyata giriyor. Albert Camus'un absürt anlayışı ve Sartre'ın bulantısı gibi edebi düşünceler ortaya çıkıyor. Bizim edebiyatımıza da 1950ler ve ondan sonrasında etkili oluyor. Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabı bunun ilk örneklerinden verilebilir. Daha öncesinde döneminde yazılmış olan ne sosyalist düşüncedeki eserlere ne de milli değerleri baz alarak yazılan esere benziyordu. Diğer yazarlarımız köylüyü anlatırken, kaybolan değerlerimizi anlatırken artık modernist bir şekilde birey ele alındı. Metinlerarasılık, üst kurmaca, ironi ve kolaj gibi tekniklerde edebiyatımıza giriyor. Yusuf Atılgan'ın Türk Edebiyatı'nda öncülüğünü yaptığı bu türde ise yeni başyapıtlar verilmeye başlanacaktı. Netice olarak biz fransız post modernist edebiyatından hem teknik olarak hem konu olarak etkilendik.
Reklam
Tazim (Yüceltme,Saygı Gösterme)
TAZİM 📌 îmandan neş’et eden takvâ,muhabbet, tevâzû, kadirşinaslık gibi güzel duyguların ve kalbî hassâsiyetlerin bir hâsılasıdır. 📌 Kişinin mânevî seviyesi yükseldikçe, Cenâb-ı Hakkʼa olan haşyet ve tâzim duyguları da artar. 📌 İmanın sadakati, Allah Teala'ya tazim; meyvesi Hakk Teala'dan haya etmektir. 📌 TEALA: "Nâmı büyük" meâlinde olup. Cenab-ı Hakk'ın (C.C) kudsiyet ve büyüklüğü için hürmeten söylenir. 📌 Celle Celaluhu (göklerin ve yerin nuru) diyerek dile getirmeliyiz.En doğrusu budur ve bir Müslümana yakışan da bu olur. 📌 Allah lafzını tek başına kullanmıyoruz.Bir tazim ifadesi olarak celle celâlühü,Allah Teâla,Hz.Allah,Cenabı Hak,Yüce Rabbimiz demeliyiz.Ama ismi yalın olarak kullanmıyoruz.Bu edeptendir.Edebin hiçbirini küçük görmememiz lazım.Bugün edebi küçük gören sonra başka şeyleri küçük görür. 📌 Bu özel isim, ilk defa söylenince “aleyhisselam” demek veya salavat getirmek vacipdir.(S.A), (S.A.S) gibi kısaltmalar uygun değildir. 📌 Eshab-ı kiramın veya İslam âlimlerinin ismini yazarken de saygılı davranmalı.Mesela (Gazalî dedi ki) demeyip, (İmam-ı Gazalî) denirse saygı ifade edilmiş olur, ama “hazretleri” veya “rahmetüllahi aleyh” denirse daha güzel olur. Eshab-ı kiramdan olan bir zat için de “radıyallahü anh” demeli, fakat (r.a.) gibi kısaltma yapmamalıdır. Mesela Ebu Hureyre “radıyallahü anh” demeli.
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.