Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Olanağı olsaydı (oysa insan yaradılışı elverişli değildir buna, olamaz öyle bir şey) evet, ne diyordum. Olanağı olsaydı da içimizde sakladığımız bütün kötü şeyleri, yalnızca en yakın dostumuza açtıklarımızı değil, kimi zaman kendi kendimize bile itiraf etmekten utandığımız duygularımızı, anılarımızı açığa vursaydık... dünyayı öylesine iğrenç bir koku kaplar ki, soluk alamaz boğulurduk. Toplumun koyduğu kurallar bu bakımdan iyidir zaten. Derin bir anlamı vardır bu kuralların...ahlak yönünden yararlıdır demeyeceğim, ama koruyucudurlar, rahatlık verirler insana."
Sayfa 265Kitabı okudu
"Korku aklın gösterdiği delillerin hiçbirini dinlemeden günden güne büyür, güçlenir. Öyle ki sonunda böyle anlarda her zamankinden daha açık, dinç olmasına karşın, duygulara karşı koyma yeteneğini bütünüyle yitirir akıl. Dinleyen yoktur onu artık, yararsız bir şey olmuştur. Bu parçalanma; korkulu beklemeyi, kasveti daha da arttırır. Sanırım ölümden korkan insanlarda da durum aynıdır."
Reklam
Ne var ki, hayatın en önemsiz ayrıntıları açısından bakıldığında bile, insan, herkesin gözünde özdeş, isteyenin bir şartnameyi ya da vasiyetnameyi inceler gibi inceleyebileceği, maddi bir bütün teşkil etmez; sosyal kişiliğimiz başkalarının düşüncesinde yarattığı bir şeydir. ... Baktığımız insanın dış görünüşünü, ona ilişkin bütün kavramlarımızla doldururuz ve gözümüzde canlandırdığımız bütün içinde, hiç şüphesiz bu kavramlar daha fazla yer tutar.
Alışkanlık! Zihnimizin haftalar boyunca geçici bir düzende azap çekmesine göz yuman alışkanlık, ama o olmasa, kendi imkanlarıyla sınırlı kalan zihnimizin, bize içinde yaşanabilecek bir barınak sunamayacağı için, her şeye rağmen bulduğu zaman sevindiği, o becerikli ama ağırkanlı düzenleyici!
Daima kendimize zıt olana yönelen arzu, bize acı çektirecek olan kişiyi sevmeye bizi zorladığına göre, aşk basiretin bir kanıtı(Aşık olan kişi için anlaşılmaz bir kanıtı) değil midir? Hiç şüphesiz, bizi en fazla bedbaht edebilecek, bizim bilmediğimiz unsurlar, bir insanın cazibesinde, gözlerinde, dudaklarında, endamında mevcuttur; öyle ki, o insanın bizi cezbetmesi, onu sevmeye başlamamız, biz olayı ne kadar masum zannetsek de, onun bütün ihanetlerini ve kabahatlerini farklı bir yorumla şimdiden okumak demektir.
Sayfa 195Kitabı okudu
İnsan, sabit bir yaşı olmayan bir yaratıktır; birkaç saniye içinde birkaç yaş gençleşebilme yeteneğine sahiptir, sanki yaşadığı zamanın duvarlarıyla çevrili bir havuzun içinde yüzer ve bu havuzun sürekli değişen seviyesi onu kâh bir döneme, kâh bir diğerine götürür.
Sayfa 198Kitabı okudu
128 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.