Ne yapabilir sana insanlar Allah yolunda yürürsen!
Ne yapabilir Aziz Müslüman!
Yapabileceklerinin sonu nedir!?
Öldürmek mi!?
;En büyük saadete erersin.
Antik çağ yasalarına göre yasayı çiğneyenlere karşı dava açma hakkı ve sorumluluğu, kendi çıkarına dokunup dokunmamasından bağımsız olarak her yurttaşın sahip olduğu bir haktı. Yunanistan'da savcı yoktu. Ne var ki, suçlama görevini kârlı bir meslek haline getiren açıkgöz ve pek de vicdanlı olmayan kocaman bir insan grubu çıktı ortaya. Eskiyen, yurttaşlar için bir yük halini alan, ancak kâğıt üzerinde kalmaya devam eden yasalar böyle insanların elinde şantaj sanatının araçları haline geldi. Bu gönüllü savcılar eskiden sykophantes* olarak adlandırılırdı. Suçlanan insanın kişisel düşmanları bu profesyonel sykophantes'leri sıklıkla kışkırtıp destekliyorlardı. Kendileri suçlayıcı rolünde çıkmayı uygun görmeyen soyluların kışkırtıcılık yaptığı nadir olaylardan değildi. Demokritos davasında da durum böyleydi; karşısına "sykophantes"lerin ve hasetçilerin çıktığını okuyoruz. (*Sykophantes: İncir ihbarcısı anlamına gelen sözcük, başlangıçta Attika'da dışarıya satılması yasak olan incir kaçakçılarını ihbar edenleri nitelemek için kullanılmıştır.)
Yani Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının vicdanlarına yenilip 'halktan çocuklar' diyerek bıraktıkları 4 asker aslında Amerikan Gizli Servisi'nin elemanlarıydı. Türkiye'de staj görüyorlardı. Ve yılların kurt CIA ajanı Ames ile yakın temas halindeydiler.