Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

d

Deneme - Makale

....Sahi, okuduklarımızın kaçta kaçı zaman içinde kafamızın içinde kalıyor? Hafıza yakın geçmişe nazaran, uzak geçmişe daha torpilli davranıyor sanki. Yeniye göre eskiyi daha iyi hatırlıyoruz. Belleğin bir oyunundur belki, belki de hafızanın zaman karşısında direnci… Mesela çocukluğumda okuduğum romanların çoğunu hatırlıyorum şimdi. O kitabı okurken muhayyilemde oluşan evren, o kitabın evreni olarak dünyamın bir parçası haline geldi zamanla. Zaten iyi romanların bir faydası da gerçek dünyadan kaçış için sana rüzgarla koşan rahvan bir at, hız sınırı tanımayan bir vasıta sunmalarıdır. Ne zaman gerçek dünyanın kıyıcılığından, zulmünden, tahammül edilemez ıstırabından, kederinden kaçmak istesem, bir zamanlar kitaplardan inşa ettiğim o büyülü dünyaya kaçarım hızla... Muhsin KIZILKAYA Habertürk 07.04.2024 tarihli Makalesinden alıntı
İki kedi kendi aralarında konuşuyorlarmış, biri ötekine demiş ki, “Ben hayatta iki şey biliyorum: Birincisi mutluğun kuyruğumda olduğunu. İkincisi onu yakalamanın imkânsız olduğunu. Ne kadar uğraşsam da kuyruğumu yakalayamıyorum. ”İkinci kediye söz sıra gelmiş, o da demiş ki: “Ben de hayatta iki şey bilirim: Birincisi mutluluğun kuyruğumda olduğunu. İkincisi onun hep benimle olduğunu. Biliyorum ki ben ne kadar koşup oynasam da uzaklaşsam da mutluluk daima peşimden gelecek.” Muhsin KIZILKAYA Habertürk 07.04.2024 tarihli Makalesinden alıntı
Reklam
Doğanın istediği gibi düşün ve yaşa; hiçbir kitabın, hiçbir dogmanın kölesi olma.
Denemeler
Denemeler
paragrafhaber.com/2024/02/18/6263 Bu haftaki yayınlanmış olan makalem "Akran Zorbalığı" hakkında... Keyifli okumalar 💚🙏🍀
Geç Kalmak ve Oyalanmak Üzerine
Bir şeyleri zamanından önce bitiriyor veya tamamlıyorsanız bu size oyalanma hakkı verir. Konuya hakim olduğunuza inanıyorsanız bu da size geç gitme hakkı verir. Bunun dışındaki yaptıklarınızın sonuçlarını sürdürebilirlik açısından sorumlu olduğunuz her şeye ödetirsiniz. Aslında iki durum da aynı sadece birinin sonucu güzelken diğerinin sonucu kötü. Bir davranışın kötü veya iyi olacağını siz belirlersiniz. Davranış aynı davranıştır sadece etkilenme durumu farklılaşır. Sagopa'nın bir sözünü bırakayım aklıma gelmişken. "Değişen doğrulara kalıcı yanlışlar yapmak akıl kârı değil."
Ayna
Hem bir prodüktör hem bir mc hem DJ hem bir söz yazarı. Tamamıyla bir müzik insanı. O, Sagopa Kajmer. Her şeyini kendi başına yapabilecek yetkinliğe gelmek ne kadar sürer? Bunun öncesinde nerede neyin “her şeyini” yapabilecek duruma gelmek istediğimizi kavramamız gerekir. Eğer bir zincir oluşturulacaksa, hangi temele bağlı kalarak oluşturacağımız çok önemlidir. Her bir halka, bir sonraki halkanın farklılaştırılmış devamı niteliğinde olmalıdır ve bir önceki halkayı desteklemek zorundadır. Birbiriyle alakası olmayan ancak aynı amaca hizmet eden her şeyi bir arada tutabilecek sağlam bir bağlantı noktası oluşturabilmeyi öğrenmeniz gerekir. Dışarıdan bakıldığında fark edilmeyen ancak işin içine girildiğinde belirginleşen bir nüans bulunur. Bunu birbirinden çok bağımsız olayların bir araya gelerek tek bir olguyu oluşturmasına benzetebiliriz.
Reklam
Kavramak
*Uzun zaman önce yazdığım bir denemenin küçük bir paragrafını sizinle paylaşıyorum. Doğacağımız ülkeyi, bizi yetiştirecek aileyi, belirli bir yaşa kadar arkadaş çevresini ve alacağımız eğitimi, bizi eğitecek insanları ve edineceğimiz iyi veya kötü alışkanlıkları seçemiyoruz. Biz bunları belirleyecek durumda olmadan dünyaya geliyor, hayatın bize yaşattıkları kadar gelişiyor ve değişiyor, karakterimizi insanların yaptıklarına bağlı kalarak oluşturmak durumunda kalıyoruz.
BU GİDİŞE BİR DUR DEMELİ!
Dünya; üzerinde milyarlarca hayatı barındıran bir mefhum! Ve biz ona hükmetmek için onu yavaş yavaş kemiren varlıklarız. Etrafınıza bir bakın. Savaşlar, ayrılıklar, göz yaşları, sefalet… Sizce de kendi eliyle kendi yuvasını yıkan yedi buçuk milyarlık hepçil bir koloniye benzemiyor muyuz. Peki bunu neden yapıyoruz? Hırs, kıskançlık, cehalet veya doyumsuzluk mu? Belki de bunların hepsi... Ama asıl mesele içinizde hissettiklerinizde. İnsanlar asli ihtiyaçları karşılandıktan sonra inanç, his ve düşünceleri ile yaşamayı öğrenmek zorunda. Zira fazlasını istedikçe durulmaz bir şelaleye benziyoruz. Ve maalesef zamanla kendi kendimizi aşındırıyoruz. Oysa mutlu olmak ve yaşamak için bazen bir avuç su bazen de küçücük bir ümit yeter... #MBA
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.