....Sahi, okuduklarımızın kaçta kaçı zaman içinde kafamızın içinde kalıyor?
Hafıza yakın geçmişe nazaran, uzak geçmişe daha torpilli davranıyor sanki.
Yeniye göre eskiyi daha iyi hatırlıyoruz.
Belleğin bir oyunundur belki, belki de hafızanın zaman karşısında direnci…
Mesela çocukluğumda okuduğum romanların çoğunu hatırlıyorum şimdi.
O kitabı okurken muhayyilemde oluşan evren, o kitabın evreni olarak dünyamın bir parçası haline geldi zamanla.
Zaten iyi romanların bir faydası da gerçek dünyadan kaçış için sana rüzgarla koşan rahvan bir at, hız sınırı tanımayan bir vasıta sunmalarıdır.
Ne zaman gerçek dünyanın kıyıcılığından, zulmünden, tahammül edilemez ıstırabından, kederinden kaçmak istesem, bir zamanlar kitaplardan inşa ettiğim o büyülü dünyaya kaçarım hızla...
Muhsin KIZILKAYA Habertürk 07.04.2024 tarihli Makalesinden alıntı