Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
"Yeryüzünde yürüyen ve soluk alan yaratıklar arasında insandan daha güçsüz bir yaratık beslemez toprak ana."
Sayfa 311 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
95 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir kitap okudum, beş bin yıl önce yazılmış. Mucizevi değil mi?? Kil tabletlere yazıyı geçiren insanlarla aramızda milyarlarca insan yaşamış ve günümüze kadar büyük bir bölümü ulaşmış. Artık bambaşka bir medeniyet kurmuş insanoğlunun yazıyı icadından sonra ortaya koyduğu ilk destan. Ölümsüzlüğü arayan bir kralın destanı, sümer mitolojisine ait birçok bilgiyi içeriyor. Gılgameş bence ölümsüzlüğü de bulmuş gibi. Şu an onun hakkında bu yazıyı yazıyorsam ve ondan ve maceralarından haberim varsa bu ölümsüzlük değil de nedir? Söyleyecek bir şeyleri olanların yazdıkları eserlerle bir şekilde ölümsüzlük arayışında olduğunu düşünüyorum. Tabletlerin yüzde altmışı okunabilir halde ve Sümerolog Muazzez ilmiye çığ da bu destanı hikayeleştirerek anlatmış.
Gilgameş
GilgameşMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20131,449 okunma
Reklam
Gilgameş, şimdiye kadar yapılıp da hiç yıkılmamış veya yıkılmayacak bir ev gördün mü? Mühürlenen bir belge sonsuza dek kalır mı? Kardeşlerin bölüştükleri miras sonsuza dek onların olur mu? Ülkede düşmanlık sonsuz mudur? Bir nehir sürekli taşar mı? Güneşin her yüzünü her zaman görüyor musun ? Eski günlerden devamlı ne kalmış ki? Uyku ve ölüm birbirine benzemiyor? Her ikisi de ölüm gibi görünmüyor mu? Bütün varlıkları yaratanlar, yaşamı ve ölümü birlikte vermişler. Her nesnenin bir varoluşu, bir yok oluşu var. İnsanın da öyle.... Elden ne gelir?
Tanrılar daha insanları yarattığı zaman ölümü de onlara vermiş. Yalnız insanlara mı? Her varlığın bir oluşumu bir de yok oluşu var.
" Ey Gilgameş! Bulamayacağın ölümsüzlüğü aramak için kaybettiğin zamana yazık olmuş. Sana verilen bu yaşamın tadını çıkarmaya bak! Gece gündüz keyiflen. Her gününü üzüntüyle değil, sevinçle geçirmeye çalış. Ye, iç, çal, söyle, dans et, yıkan, temizlen, güzel giysiler giy. Küçüklerin ellerinden tutarak, karını göğsüne bastırarak yaşamına yaşam kat. Bu işte insanlığın kaderi"
Mutluluk nedense bazen uzun sürmüyor, çok geçmeden yaşamı karabulutlar sarabiliyordu.
Reklam
Biliyorsun atasözümüzü, ‘iki katlı ip kopmazmış’. Biz birlikte olunca, karşımıza ne çıkarsa alt edeceğiz.
Biliyorsun, çocukları doğdukları andan itibaren anneleri eğitir. Konuşmayı, yemeyi, içmeyi, sevmeyi, gülmeyi hep annelerimiz bize öğretti. Onun için bu adamı da ancak bir kadın eğitebilir.
Koca bir ülkesi, görkemli bir şehri, çalışkan halkı vardı ama o yapayalnızdı ve bu yalnızlık onu çok mutsuz ediyordu.
Ne garip, yaşlılar ölümleri yaklaştıkça daha çok ölümden korkar oluyorlarmış.
101 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.