~Yunan Efsaneleri~
Biri öldüğünde ve arkasından kimse ağlamadığında ağlaması için rastgele biri seçilir, bazen sebepsiz yere ağlamanızın sebebi budur.
Çiller karanlık zamanlarda gökteki yıldızları hatırlatmak için Tanrı'nın bir armağanıdır.
Dans evrenin kuruluşunu temsil eder ve yaratıcı Maheo ve yardımcısı Ulu kükreyen Gökgürültüsü tarafından tasarlanmış ve insanlara öğretilmiştir. Güneşin, ayın ve yıldızların oluşumunu, yağmuru, rüzgârı ve karı, Büyükanne dünyayı ve onu saran mavi gökyüzünü, dağları ve ırmakları, küçük ve büyük her türlü canlıyı betimler.
Sayfa 52Kitabı okudu
Siu'lar..
Düşsel arayış Ova halkları arasında yaygın bir gelenektir. Yaşam yolunda yönünü bulmaya çalışan, ya da kişisel bir sorununa çözüm arayan bir adam veya bir kadın bu şekilde bilgilenebilir ve aydınlanabilir. Bu aç ve susuz bir şekilde, dört gün ve gece boyunca yalnız başına bir dağın tepesinde veya çukurda kalarak gerçekleştirilebilir. Bu çok zordur ama ruhların sesleri, bir insanın yaşamını belirleyen bir düşsel görüntü ortaya koydukları takdirde bu çekilen sıkıntılara fazlasıyla değer.
Sayfa 96Kitabı okudu
Yayılım alanı Sibirya ve Orta Asya'nın sınırlarını aşan bir kozmogoni mitinde, dünya, ilk okyanusun üzerinde yüzen bir yumurtanın içinden çıkar. Sibirya şamanlarının kıyafeti kimi zaman oldukça bariz bir kuş bilimcilik simgeselliği taşır: Esrime içine giren şamanın havada uçabildiğine veya denizin dibine dalabildiğine inanılır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Köken Mitleri-
.. vahşi veya evcil bir hayvanın ansızın belirmesi, takip edilmesi ve kimi zaman öldürülmesi bir halkın doğuşuyla, bir koloninin veya bir kentin kuruluşuyla, ilk Avrupa imparatorluğunun kurucusunun bir kâhine danışmasıyla bağıntılıdır. Tüm bu mitlerin, efsanelerin ve edebi kalıpların alt metninde bir fikir yatar: Meçhul toprakta tutulacak yöne bir hayvan karar verir veya bir insan topluluğunu içinden çıkılmaz bir durumdan kurtarır; bu sadece "mucizevi" bir eylem olarak kalmaz, yeni bir tarihsel gerçekliğin, bir kentin, bir imparatorluğun başlangıcına işaret eder veya mümkün kılar.
Sayfa 186Kitabı okudu
Mitlere dair saptamalar..
Efsaneler insan aklının, hem varoluş halini kendisine açıklayarak hem de dünyada bazı sorumluluklar üstlenmeye iterek, insanı dünyada var olmaya zorlayan diyalektiğinde bir rol oynuyordu. Diğer yandan tüm bu mitlerin, ritüellerin, inançların, efsanelerin kaynağı çok arkaik bir büyüsel-dinsel anlayışta yatmaktadır: Hayvan (yani onun canlandırdığı dinsel güç) ilk bakışta çözümsüz gözüken bir durumun çözümünü keşfeder; kapalı bir dünya içindeki kopuşu gerçekleştiren ve dolayısıyla daha üstün bir varoluş biçimine geçilmesini sağlayan odur. Kesinlikle tarihöncesine ait bir anlayış söz konusudur; insanın yüzbinlerce yıl boyunca avlanarak geçinmesi bir yana, hayvanlarla mistik bir kandaşlığa da inandığı dikkate alındığında, bunda şaşılacak bir yan yoktur. Bu ilk geçmiş asla yok edilememiştir. Hayvanın hem dünya gizemini hem de dünyayı anlaşılır kılan şifreyi temsil ettiği efsanevi devirlerde ortaya çıkıp şekillenen simgeler, manalar, imgeler insan bilincindeki işlevlerini uzun süredir yitirmişler, çünkü yaşamın aydınlık yarısına ait pragmatik deneyimler açısından yararsız hale gelmişlerdir. Ama imgesel evrenlerde varlıklarını sürdürmektedirler: düşler, fanteziler, edebi ve sanatsal yaratılar vb. Dolayısıyla insanın anlaşılması, bilinmesi açısından paha biçilmez bir değere sahiptirler.
Sayfa 212Kitabı okudu