e

Ekofeminizm

0 üye
Savaş denen bu dehşeti kim sever ki? Belki et yiyenler, daha önce öldürmüş olmaları itibariyle, (kuşları, memelileri, o narin yaralı geyiği, tilkileri) öldürme ihtiyacını yeniden hisseder. Kasap kanlı önlüğüyle kan akıtmayı, cinayeti körükler. Neden olmasın? Yavrucuk bir buzağının boğazını kesmekle kardeşlerimizin boğazını kesmek arasında yalnızca bir adım var. Bizzat bedenlerimiz katledilmiş hayvanların canlı mezarı konumundayken, yeryüzünde ideal yaşam koşullarını nasıl bekleriz?
Sayfa 259
“Zararsız hayvanların katledilmesi, zafer haberlerinin yüz binlerce insanın katledilmesi yoluyla satın alındığı bu iğrenç ve akıl dışı bayram havasının bir parçası olmaktan geri kalmaz”. Percy Shelley
Sayfa 237
Reklam
Feminist vejetaryenler hayvanları öldürmenin insanları öldürmeyi de haklı çıkardığını savunurken, egemen bakış açısına sıkı sıkıya bağlı olan bazı kimseler, yeri geldiğinde insanların bile öldürüldüğünü mazeret göstererek çocuklarını et yemeye ikna eder.
Sayfa 234
Feminist-vejetaryen hareket, başka bir dünya görüşünün var olduğunu beyan eder; o dünya görüşü ki ölümü tüketmek yerine yaşamı kutsar, dirilecek hayvanlara değil özgürleşmiş insanlara bel bağlar.
Sayfa 339
Anna Kingsford, on dokuzuncu yüzyılda düzenlenen Kadınların Barış Sözleşmelerini tartışırken şöyle yakınmıştır: “Bu zavallı kandırılmış mahluklar, evrensel barışın et yiyen bir nesil için kesinlikle olanaksız olduğunu göremedi.”
Sayfa 237
15 öğeden 11 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.