İçimde bir yağmur,
Sonbahardan çalınmış.
Birkaç eylül,
Bir de sen senelerin ardında.
Tarabya'da bir santur,
Nihavend'e gömülmüş.
Ümitlerim küçülür,
Saçlarımın kırında.
"Her şey o kadar dokunaklı ki
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
Üstelik yalnızsam bir de telefonda kuş sesleri
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar."
Eylül, gülleri soldurarak
Duyurdu bu yıl kendini
Böyle olacağını bile bile
Şaşırttı bizi yine de
Daha bir demet kır çiçeği
Alıp koymadık vazoya
Güller mi unutturdu bize sevinci
Yoksa aşındırdık mı kimi duyguları