Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
MUHABBETİN HAKİKATİ
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur. Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
DOĞRULUK VE ADALETİN EHEMMİYETİ
Rivâyet olunduğuna göre Zülkarneyn aleyhisselâm, emri altındaki idarecilerini bizzât kendisi teftiş ederdi. Bir ara tebdil-i kıyafet ederek şehirlerinden birisinde dolaşırken kâdılardan birinin yanına uğradı ve günlerce orada kaldı. Fakat hiçbir kimsenin dava için ona müracaat ettiğini görmedi. Bu hâl uzayıp kâdının hâlinden herhangi bir şeye
Reklam
ASHÂB-I KİRÂM’DAN BOYU EN UZUN OLAN ZÂT
Hazret-i Enes (r.a.) şöyle anlatmıştır: “Ensâr’dan yirmi genç dâima Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin yanında bulunur, ona hizmet ederlerdi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), bir iş olduğu zaman o işi yapması için onlardan birini veya birkaçını gönderirdi.” Bu zâtlardan birisi de Kays bin Sa‘d bin Ubâde (r.a.) Hazretleridir. Hazret-i Enes (r.a.), onun hakkında şöyle demiştir: “Kays bin Sa‘d’ın, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin yanındaki mertebesi, emîrin yanındaki zaptiye âmirinin mertebesi gibiydi.” Kays (r.a.), çok uzun boylu idi. Anlatıldığına göre uzun boylu bir adam, onun yanında durduğu zaman boyu ancak beli hizasına kadar gelirdi. Hz. Muâviye (r.a.), onun şalvarını Bizans hükümdarına göndermiş ve ona, “Sizde bu şalvarı giyebilecek uzunlukta bir adam var mı?” diye sormuş. Bizans hükümdarı da bunu görünce çok hayrette kalmıştı. Kays Hazretleri, cömert, methe lâyık, görüşlerinde isabetli ve dehâ sahibi bir zât idi. Kays Hazretleri, Hazret-i Muâviye’nin (r.a.) hilâfetinin son zamanlarında Medîne-i Münevvere’de vefat etmiştir.
İLİM TAHSİLİNİN FAZİLETİ
Şeyhülislâm İbn-i Kemâl rahimehullah, el-Münîre isimli risalesinde şöyle yazmıştır: Ehl-i iman olan kimsenin, ömrünü, kendisine fayda verecek olan ilimleri tahsile sarf etmesi icap eder. Kişiye en fayda verecek ilim, din ilmidir ki fıkıh, hadîs, tefsir gibi ilimlerdir. Dünya ve âhirette fayda veren bu din ilmini tahsilin faziletine dâir Allâh’ın
PARSIN BAZI HUSÛSİYETLERİ
Pars; kaplan benzeri, güçlü ve çevik olan yırtıcı bir hayvandır. Bir diğer ismi çitadır. Hanefî âlimlerinden İmâm Şemsü’l-Eimme-i Serahsî, pars hakkında şunları söylemiştir: Parsın birtakım hasletleri vardır ki, akıllı bir kimseye onlardan ibret almak gerekir. Mesela: Pars, avını tutmak için fırsat gözetir; bu, onun bir hilesidir. İnsana gereken
NEMÎME (SÖZ TAŞIMAK) HARAMDIR
İmâm Gazâlî rahimehullah demiştir ki: Nemîme (koğuculuk), insanların arasını bozmak için başkasının söylediği şeyleri, hakkında konuşulan kişiye ulaştırmaktır. Koğuculuk, bir sırrı anlatmak, açıklanması hoş görülmeyen şeyin üzerindeki perdeyi kaldırmaktır ve dinimizde haramdır. Bunun; söz, yazı, işaret, ima ile olması yahut taşınan şeyin bir söz,
Reklam
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ. (م) Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Nemmâm (koğuculuk yapan, laf taşıyan kimse) Cennet’e giremez.” (Sahîh-i Müslim) 13 Nisan 2024 Fazilet Takvimi
ALLAH YOLUNDA HARCAMANIN SEVABI
Bakara Sûresi’nin 261. âyet-i kerîmesi, Allah yolunda mallarını harcayanların nâil olacağı sevabı beyan buyurmakta, Müslümanları Allah yolunda infâka teşvik etmektedir. Şöyle tefsir edilmiştir: Allah yolunda, din uğrunda tam bir istekle ve kemâl-i rızâ ile mallarını sarf edenlerin; yani gerek farz ve vacip gerek nafile olsun, hayır ve hasenât
Göçmen Kuşlar
Göçmen kuşların çoğu, husûsiyle küçük kuşlar, göç için gerekli enerjiyi, uzun yolculuğa çıkmadan önce vücutlarında depoladıkları yağdan sağlarlar. Vücutlarında depoladıkları bu yağ, onların âdeta yakıtıdır. Bazıları göçten önce ağırlıklarını iki katına kadar çıkartırlar. Kuzey Kutbu’ndan kalkan bir kuşun, elinde bir harita ve pusulası varmış gibi binlerce mil ötedeki hedefine varması ve vakti gelince tekrar aynı noktaya dönmesi; yine yavruların, uçmayı öğrendikten hemen sonra, hiç bilmedikleri ana ocağına tek başlarına dönmeleri, hikmetli bir hâdisedir. Tek bir rota üzerinden uçmaları ve kendilerinden bir önceki neslin yaşadıkları topraklara konmaları, fevkalâde bir yön bulma tekniğinin varlığını gösterir. Kuşların çoğu, gündüz, güneşe göre hareket ederler. Ancak birçok kuş da gece göç eder. Yapılan araştırmalar, kuşların gündüz güneşe, geceleyin ise ay ve yıldızlara göre uçuş istikametlerini bulabildiklerini ispat etmiştir. Bu tabiî pusulaları sayesinde kapalı havalarda da yollarını bulurlar. Bulutlu bir günde bile yönlerini şaşırmazlar. Fazilet Takvimi 29 Mart 2024 Cuma
Aklın En Hayırlısı
Akıl, en büyük nimettir. İnsanlar, akılları sayesinde mârifetullâha nâil olurlar, dînî ve dünyevî vazifeler ile mükellef olup bunları yaparak nice saadetlere kavuşurlar. Bununla beraber herkesteki akıl, aynı derecede değildir. Birçok kimse, saadete kavuşturan akıl nimetine nâil değildir. Kendi varlığını ve kendisini çevreleyen âlemi yaratmış olan
Reklam
SEYÂHATNÂMEDEN: HURMA
Seyyâh-ı âlem Evliyâ Çelebi, meşhûr Seyâhatnâme adlı eserinde hurma hakkında şunları zikretmiştir: Bağdat şehri, körfezleri, ark ve akarsularıyla gayet mamur bir yerdir. Her tarafı güllük gülistanlık ve hurmalık olup toprağının hoşluğu sebebiyle hurma ağaçları uzun boylu olur. Zira buranın toprağına; peygamberler, yüz binlerce evliyâ ve âlim,
TÜCCARLARA BAZI TAVSİYELER
Ticaretle meşgul olan kimsenin niyeti, sırf dünya kazancı olmamalıdır ki âhiret sermayesi elden gitmesin. Niyeti, helâlinden kazanç, insanlardan dilenmekten korunmak, kazancı ile âhiret ameli işlemek için vakit ayırmak olmalıdır. Namazlarını terk etmemeli, vaktinde kılmalıdır. Çarşıya çıktığında helâl ve harama dikkat etmeli ve kalbinden, Allâh’ı
254 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.