Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefe-Düşünce Deneme-İnceleme

Profil
Ölüm gerçeği herkes tarafından bilinse de, bunu daha çok dinler, dini bilgiler vurgulamaktadır. Bu dünyadaki ömrümüzün sınırlı olduğu, vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiği ve hatta nasıl bir dünya hayatı sürmemiz gerektiği dinimizde hep tavsiye edilmektedir, hatta bazı ayetlerde doğrudan emredilmektedir. Tabi inanıp inanmamak, bu tavsiyelere uyup uymamak herkesin kendine kalmış bir tutum ve inisiyatiftir. Din, özellikle mensubu olduğumuz son din, en başta okumayı emreder. Sevginin önemini ön plana çıkarır. Dürüst ve doğru olmayı, temiz olmayı öğütler. Dünya hayatının geçici ve bir imtihan olduğunu vurgular. Elbette bir ömür yolunda dünyevi mücadelenin içinde yuvarlanıp gitmek de var. ''Her şey olacağına varır'' düşüncesiyle bir boş vermişliğe düşmek de var. Ama imtihanların, diğer tanımıyla sınavların ne anlama geldiğini okuduğumuz okullardan biliyoruz. Sınavlardan alınan notlara göre sınıflar geçildiğini biliyoruz. Çalışan, öğrenen, bilen sınavlarda zorluk çekmeden geçer. Türk Dil Kurumu sözlüğünde sınavın, yani imtihanın ''sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum'' olarak açıklandığı gibi, bu dünyada bunun için ne yaptığımız, zamanımızı nasıl kullandığımız, yani sınava nasıl hazırlandığımız çok önemli. Hele tüm bunların sonucu olarak, sınavdan nasıl geçeceğimizi ve ahiret hayatında bunların değerlendirileceğini bilmek, düşünmek de çok önemli.
Sayfa 41 - Az KitapKitabı okuyor
Ölüm, en güçlü insanın da, en ünlü insanın da, en yakışıklı insanın da, en servetinin çokluğunun hesabını kendisi bile bilmeyen insanın da, en zeka seviyesi yüksek insanın da, ister dinli ister dinsiz olsun hiç kimsenin kaçıp kurtulamayacağı, hayatın en kati, en kesin gerçeğidir. Yani istisnasız hiç kimsenin kendini yüksek göremeyeceği, hiç bir şeye güvenemeyeceği kadar bir acizlik içinde olacağı en katıksız gerçektir. Bu gerçeği, hangi dine mensup olursa olsun, bir dine inansın ya da inanmasın herksin bizzat bildiği çok nettir. Kuranı Kerimde Al İmran süresinin 185. ayetinde ''Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü mükâfatlarınız tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete gönderilirse, o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı aldatıcı bir metadır'' ifadesi, özellikle ölümle burun buruna geldikten sonra kendisine ikinci bir hayat bağışlandığını düşünen insanlar için daha bir anlamlıdır. Kendim için de anlamsızlığını anladığım şeyleri bu noktada daha çok idrak edebiliyorum.
Sayfa 37 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
Bütün canlılarda olduğu gibi her yaşayan insanın da ömrünün bir sonu var. Hz. Adem ve Hz. Havva'da beri dünyada yaşamış olan insanlara, bizden önce yaşayan tüm insanlara ne oldu? Nereye gittiler? Şu anda yaşayan milyarlarca insanın sadece bir elli yıl sonrasını düşünsek, nerede olacaklar? Nerede olacağız? Bir mezar taşında rastladığım,
Sayfa 33 - Az KitapKitabı okuyor
Genel olarak anlam kavramı, amaç fikriyle bağlantılıdır. Nesnelerin, fikirlerin ve eylemlerin bizim için değerli olmaları, bir hedefe yönelik olmalarından kaynaklanır. Bir hedefe yönelik olan her şey bizim için değerlidir. Yani bir hedefe yönelik olan her şey bizim için anlamlıdır. Bu ise oldukça mantıksaldır. Bu amaç fikri, dünyayı anlamlandırmamızı ve yaşamlarımızda anlam bulmamızı sağlayan şeydir. Bir şey amaçtan yoksun olduğunda ya da anlamsız olduğu düşünüldüğünde o zaman genellikle saçmalık olarak sınıflandırılır ve pek bir değer taşımaz. İşte bu değer verilen ve değersiz görülen her şeyi anlamlı ve anlamsız olarak algılarız. Buna bağlantılı olarak herkes olayları, nesneleri, fikirleri anlamlı yada anlamsız olarak bireysel olarak kendi inanç ve bilgi daracığına göre yorumlar.
Sayfa 22 - Az KitapKitabı okuyor
Fikirlerimize, düşüncelerimize ya da adet ve geleneklerimize, hatta bazı alışkanlıklarımıza uymadıkları, onları anlamadığımız ya da bize ne gibi faydalar sağladığını bilmediğimiz için, bazı şeyler ilk bakışta bize anlamsız görünebilir. Aslında belki de bunlar, bizim göremediğimiz ya da anlamadığımız daha geniş bir bağlamda anlam ifade ediyor olabiliyor ya da bizim tasavvur ettiğimizden farklı nedenlerle, başka bir açıdan önemli olabilir. Bir şeyin bize anlamsız görünmesi, ilk anda önyargılı olmamıza zemin hazırlar. Oysa her durumda kendimizi karşısındakinin yerine koyup bir değerlendirme yapmak da böyle bir aşamada faydalı bir araştırma olacaktır. İnsanın başkasını yargılamadan önce, aynada kendine bir bakması gerektiğini, bir şey hakkında yargıya varmadan önce zihnimizde tartıp biçmek bu yüzden büyük önem taşır.
Sayfa 16 - Az KitapKitabı okuyor
İnsan bilgiyi sadece üniversitelerde, doçent ve profesörlerden öğrenemez. İnsan, yoldan geçen sıradan bir insanın bir tavrından, davranışından da azımsanmayacak bilgiler öğrenebilir. Maddi ve manevi olarak büyümek, bilgimizi genişletmek ve dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak amacıyla çabalamak için, en azından kendi kendimize içimizden meydan okuyabilir, darağacımızdaki bilgilerimizle rekabete girebiliriz.
Sayfa 28 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
Dünyada anlamsız olan en önemli olgulardan biri de savaşlardır. Savaşlar, genellikle ülkelerin güç gösterisi, ekonomik kazanç ve toprak elde etmenin bir yolu olarak görülür. Ayrıca saldırgan ülkelere karşı alınan tehditlere karşı savunma yapmak ya da anlaşmaya varılamayan bazı sorunları çözmek için de ortaya çıkar. Zaten savaşın tek gayesi, saldırganlara karşı ülkesini ve o ülkenin halkını koruma amaçlı olmalıdır. Yine de savaşlar, nihayetinde anlamsızıdır. Gerçek ve kalıcı güvenlik ya da barış getirmezler ve daha iyi dünya yaratmazlar. Güya özgürlük adına yapılan savaşlara katılan güçsüz ülkeler, sonrasında mutlaka bir başka üstün ülkenin kuklası ya da maşası olmaktan zor kurtulur.
Sayfa 27 - Az KitapKitabı okuyor
Yalnız teknolojiyle uğraşmak bilim değildir, teolojiyle yada başka bir tanımıyla ilahiyatla uğraşmak da bilimdir. Her şeyi yoktan var eden Yaradan'ın Allah'ın bilimidir; yani Yaradan'ı bilme bilimidir. Kimse tarafından değiştirilemeyecek olan son noktayı ve o noktadan sonrasını düşünmek için hiçbir teknolojinin gücünün yetmeyeceğinin bilinciyle, hayat üzerine yapacağımız felsefe sorularıyla hedef belirleme ve amaç yollarını bulma pek de zor değil: Hele ölümden döndüğünü ve Allah'ın kendine yaşamak için bir fırsat daha verdiğini düşünen bir insan bunu daha iyi fark edebiliyor.
Sayfa 44 - Az KitapKitabı okuyor
Hayat için söylenmiş öyle anlamlı sözler var ki, insan bir cümlelik bir sözle sanki hayatın anlamını çözmüş gibi oluyor. Sayfalar dolusu kitaplar değil, bir tek cümle bile bazen her şeyi anlatmaya yetiyor. Bunun için atasözlerini, hadisleri okumak ve anlamlarını değerlendirmek en büyük örnektir. Bir özlü söz, ''Ölmeyecek gibi bu dünya için çalış; yarın ölecekmiş gibi de öbür dünya için çalış'' diyor. Ne kadar derin bir anlamı var. İlk bölümüyle boş vermişliğe, karamsarlığa, tembelliğe, karşı çıkan bir mesajı var. İnsan yaşadığı sürece ve gücü yettiği oranda çalışmalı. İkinci bölümünde ise, imanı olan için ahiret aleminin mesajını veriyor. İbadetlerin anlamının ve yapılan her şeyin bir hesabının verileceğinin uyarısı yapılıyor. Bu uyarı ki, insanın kötülüklerden sakınmasını sağlayabilir.
Sayfa 12 - Az KitapKitabı okuyor
Aslında yaşanılan hayatın ve zamanın değerini çok iyi bilmek gerekir. Zaman öyle çabuk geçiyor ki, sanki kızgın bir ateşin üzerine konulmuş bir buz parçası gibi eriyip bitiveriyor. Bunu en iyi anlayan, en iyi anlatabilen yaşlı kişilerdir. Yaşı yüz bile olmuş olsa, geçen zaman ona sanki daha dün gibi gelir. Hele objektif bir şekilde bakınca, bir çok şey öylesine anlamsız ki.. Hele böylesi anlamsızlıklara kapılıp kalmak ise anlamsızlığın artık en anlamsız noktası.
Sayfa 10 - Az KitapKitabı okuyor
86 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.