f
Fizik ve Metafizik
0 üyeSIRRÎ GÜÇ...
- "Gerçekliğin, mekân-zaman sürekliliği ve onun çeşitli muhtevalarıyla bir olduğu yolundaki yaygın kanaate her zaman pek âlâ inanılabilir.
Fakat gerçeğin görünene-kavranamayanın kavranana bu alışıldık ircâ edilişi, süregelen ilmî çalışmalar sırasında dayatılmış ve güvenilmez olduğu ortaya çıkmıştır; tabiata dair bildiğimiz her şey, tabiatın temel rolünün mekân-zaman dışında yattığı görüşüyle uyuşmaktadır. Yâni yalnızca nesneleri kapsayan ve ihtiva eden bir mekân-zaman sürekliliğinin olmadığı, ayrıca -daha temelde- henüz ayrıştırılmamış ve ne mekânın ne de zamanın içinde bulunan ve ona dair has hiçbir şeyin bildirilemeyeceği bir "sırrî güç"ün varlığı söz konusudur..."
Sayfa 69 - 70 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Fizikçi ve Tabiatın Yapısı...
- "Gerçeklik yerleşik ve statik değildir... Gelgelelim tabiatta "yokluk"un bulunmasına rağmen, bizim tabiatı "mekân-zaman âlemi sayesinde bildiğimiz (bilebildiğimiz) gerçeği değişmez; ve fizik de başlıca bununla ilgilenir. Fizikçi "tabiatın yapısı"nı bilir; bu "yapı"yı dolaysız, yâni fizikî belirtileri yoluyla görmeye mecburdur."
Sayfa 70 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
METAFİZİKÎ GERÇEKLER...
- "Fizikî kanunlar tabiatla değil, bizim tabiatla olan ilişkilerimizle alâkalıdır...
Fizik kanunları sadece "tabiatla ilişkilerimiz" den değil, tabiattan da bahsederler... Öte yandan, bu tabiat son derece hareketli ve müteharriktir ve aslında metafizikîdir. Kuşkusuz metafizikî gerçekleri anlamak kolay değildir ve bu tür şeyleri tasavvur etmek veya şekillendirmek imkânsızdır; ne var ki, tasavvur edilemeyen şeyleri hakikaten kavrayabileceğimizi fizikçi de kendi yönünden bilir..."
Sayfa 70 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
İNSAN BİLGİSİ ve DUYULAR...
- "(...) Kimi şüphecilerin söylediği gibi, insan bilgisi, duyularla idrak edilebilir bir düzenle sınırlı değildir. Hem fizikî olanı (gördüğümüz üzere idrak edilen alanın dışında uzanan) idrak mümkün ise, metafizik olanı (zaman ve mekân sınırlarını aşan şeyleri) idrak niye mümkün olmasın? Dolayısıyla Locke'den başlayarak Hume ve Kant gibi Batılı felsefelerin yanlış nazariyelerinin aksine, metafizik her şeyden önce boş ve makul olmayan bir çaba değildir."
Sayfa 70 - 71 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
"ÖTE" GERÇEKLİĞİ...
- "Fiziğin, hâlihazır kavrayışının "ötesi"ni "kavranılması gereken" olarak ve gerçekleşmelerle ortaya çıkacak fizikî bir imkân ve ihtimâller âlemi diye görmesi, niteliği belirsiz de olsa bir nevi nesneleştirmesi...
Böyle bir yaklaşım ve kabul, genel olarak ruhçu anlayışların ve bizim açımızdan ruhçuluğun hakikati olan İslâm'ın iptali ve reddi demek değil midir? Değildir! Fizik mevzuunun, kendi idrak ettiğinin veya kavramış farzettiğinin "ötesi"ni fizikî olarak kavranabilir görmesinden daha tabiî bir şey olamaz. Bu ister yokluk -yokluğun bir "var" olması- şeklinde, isterse "belirlenmemiş bir tabiat" şeklinde olsun; gerçekleşmeden önce "mümkün olma özelliği" ile var olanın bir "fizikî nesne" olarak ele alınması, "öte" gerçekliğinin bu yönden görülmesidir..."
Sayfa 71 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
"BİLEN" SIR, "BİLİNEN" SIR, "BİLGİ" SIR...
- "Hakikatin, kavram ve mevzu tayini zaruretinin getirdiği sınırları belirli bir "fizik" ve "metafizik" diye markalanışının dışında "tek bir gerçeklil" olarak görülmesi demek olan bu durum, "bilen"in bilinen'i "fizik" veya "metafizik" şeklinde kavraması veya nitelemesini aşan ve bizzat kendisinin de sorgulanmasını gerektiren "transandantal-aşkın" bir gerçekliğe işaret eder:
"Bilen" sır, "bilinen" sır, "bilgi" sır."
Sayfa 72 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu