Unutmayın, metafizik neden'e ulaşmak demek, fiziksel
olanın ardındaki zihinsel nedene ulaşmak demektir.
Ses, saklı olan veyahut uyuyan, hem su, hem hava, hem ateş, hem toprak meşrepli edilgen tabiatlı müthiş bir yankıdır. Kimine renk, kimine ahenk, kimine hay, kimine ay etkisi yapar. Bu sesin açığa çıkması, uyandırılması için etken olan, dokunan bir ikinci şeye veya kişiye ihtiyaç vardır.. Bazen bir rüzgar, bazen bir aşk, bazen bir nefes, bazen bir acı, bir ateştir o sesi kanatlandıran, canlandıran. Mesela..,
Mûsîra rüzgarı..
"Cennet'te bir ağaç vardır, ana dalları (gövdeleri) altından, ufak dalları zeberced ve incidendir; onun için bir rüzgâr eser ve ağaçlar ses vermeye başlarlar, işitenler ondan daha lezzetli bir ses asla işitmemişlerdir."
Rüzgarın o cennet ağacının dallarına dokunma etkisiyle ağacın tabiatındaki o maddeler çûşa gelip müşterek müthiş bir ses oluşturarak cezbeye geliyorlar.
Bu misal,
İnsanın iç alemine dokunabilen bir başka etken de insanın o uyuyan güzelliklerini uyandırıp içinin ses çesitliğini enstrûmantal seslere, kaabileyetlere dönüştürebilir.
Öyle renkler, öyle kokular, öyle sesler vardır ki kendi hâl dilleriyle bambaşka alemlerin anahtarlarını saklarlar öz bünyelerinde.
Bul anahtarını çevir ve aç has kapını.
✍🏻 F. T
Zaman geçişinin hareket hızına bağımlılığı olarak bilinen zaman açılması olgusuna göre, müon'un kendi zamanı, yeryüzündeki ölçü saatine nazaran daha ağır ilerliyor gözükür. Yeryüzündeki saatte ise daha uzun bir zaman geçmiş görünür ve partikül uzun bir yol kateder. Buradan anlaşılıyor ki, ışık hızına yakın hızlarda, zaman bu partiküller için yavaşlamaktadır.
Fiziği görmezden gelerek metafizik hakkında konuşmak, bir şeyin görülebilen ön yüzüne göz kapayarak, görülemeyen arka yüzünü konuşmaktır. Bu, tıpkı dünyayı yok sayarak ahireti konuşmaya benzer. Dünya tarla, ahiret hasat yeridir. Tarladan yüz çeviren, hangi yüzle hasattan söz edecektir. Yere-göğe, toprağa-suya, taşa-ağaca, hayvana-in- sana kayıtsız kalan, Allah'ı nasıl tanıyabilir ki?
Fizik olmadan metafizik olacağını düşünmek, dünya olmadan ahiret olacağını düşünmek kadar abestir. Salih ameli yapan fiziki varlığımızdır, onun ödülü ise hem fizik hem metafiziktir. Bu demektir ki, fiziksiz metafizikten söz edilemez, tıpkı be- densiz ruhtan söz edilemeyeceği gibi.
Sayfa 13Kitabı yarım bıraktı
Kur'an'da fizik ile metafizik yan yana, hatta iç içedir. Kur'an, ilkine 'şahadet' ikincisine 'gayb' âlemi der. Hayatın iki yüzü olan dünya ve ahiret birbirinden ayrılmaz. Aynı şey akıl ve nakil, hayat ve din, bilgi ve iman için de geçerlidir. Fakat Kur'an'dan kopuş, birbirinden koparılamaz olan bu çiftleri birbirinden koparmış, hatta hasım etmiştir.
Sayfa 12Kitabı yarım bıraktı
Bir kitabın kapağında görmüştüm.
Banka oturan kadın heykeli* yapmışlar.. Sağ elini bankın arkalığına koymuş, sol elini de bacak bacak üstüne attığı dizlerinin üzerindeki kitabın üzerine koymuş. Hafiften sağ tarafına doğru meyletmiş bir bakışı var, manalı, derin ve öteli. Uzaklara mıhlamış..
Hayır hayır bu heykel değil, asırlar evvel ruhumu çalan kadın!.. O Helen. Ve ben onun dedesi.
KOZMOS ve...
- " (...) Hem izâfiyet hem de kuantum fiziği, "ortak bütünlük" bakış açısını paylaşıyor. İzâfiyet, mekânı, katı atomlar arasındaki boşluk bölgesi, Demokritos'un boşluğu olarak görmüyor ve işi sürekli ve kesintisiz bir dokuma olan kâinat görüşüne getiriyor; söz konusu boşluk, "esîr" denilen lâtif bir cismin doldurduğudur ve atomlar bu dokumanın "mahallî" hususiyetleridir. Kozmos bir bütündür, bir boşluk değildir; bir resmin kendisiyle dolu olduğu gibi, kendisiyle doludur. Ön plân ve arak plân bölgeleri vardır, fakat resim tuali süreklidir.
Sayfa 156 - 3.Levha -Kuantum Teorisi ve Holografik Düzen- Yeni Fizik, David Bohm'a göre İBDA YayınlarıKitabı okudu
MUTLAK FİKİR ve VASITA SİSTEM...
- " (...) Metafiziğin -felsefî anlamda- hakikati kavrama işinde boş bir çaba olduğunu söylemek de, metafizik ihtiyacını ve çabasını zorunlu görmek kadar doğrudur: Bütün mesele, ne niyetle, nerede ve nasıl söylendiğini-söylenmesi gerektiğini tâyin etmededir.
Hakikatleri yerli yerine oturtabilmek için ne lâzım? "Mutlak Fikir" ve insan aksiyonunu gösteren ve onun tarafından yönlendirildiği bedahet çapında belli "vasıta sistem" değil mi? Kendisine bakanları yönlendiren?
Sayfa 73 - 74 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
VAHDET-İ VÜCUT ve FİZİK...
- " (...) Kavrayışın ötesi, ister zaman ve mekânı gerçekleştiren yokluk, ister kavrayışın henüz eremediği öte zaman ve tabiat olarak ona bitişik bir gerçeklik olarak vasıflansın, neticede bütün versiyonlarıyla bunlar "vahdet-i vücut"a işaret etmektedir; değişik "vahdet-i vücut" anlayışlarına... Burada ortaya iki netice çıkmaktadır: Fizik açısından da "vahdet-i vücut" bir bedahettir ve iş "hangi vahdet-i vücut?" meselesini davet etmektedir; ve tabiî giderek "Mutlak Fikrin Gerekliliği - Bütün Fikrin Gerekliliği" davasını."
Sayfa 72 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu
"BİLEN" SIR, "BİLİNEN" SIR, "BİLGİ" SIR...
- "Hakikatin, kavram ve mevzu tayini zaruretinin getirdiği sınırları belirli bir "fizik" ve "metafizik" diye markalanışının dışında "tek bir gerçeklil" olarak görülmesi demek olan bu durum, "bilen"in bilinen'i "fizik" veya "metafizik" şeklinde kavraması veya nitelemesini aşan ve bizzat kendisinin de sorgulanmasını gerektiren "transandantal-aşkın" bir gerçekliğe işaret eder:
"Bilen" sır, "bilinen" sır, "bilgi" sır."
Sayfa 72 - 1.Levha -Aşınmaz Esrar- Fizik ve Metafizik, İBDA YayınlarıKitabı okudu