Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Türk milletlerinin (Türk dünyası) büyük çoğunluğu Müslüman’dır. Müslümanlığın vecibelerini yerine getirmenin yanı sıra, Müslümanlığın kültürel tarafları da vardır. Birtakım gelenekler, görenekler Müslümanlıkla iç içedir. Dolayısıyla dinini değiştirdiği zaman, insanlar tamamen değişiyor. Zira, din değişince kültür de değişiyor. Onun için dini bozma faaliyetleri daima Batı emperyalizminin büyük silahı ve aracı olmuştur.
Sayfa 280 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Türkiye'nin "Ege Sorunu" yoktur; Yunanistan'ın Lozan'a rağmen adaları askeri üs haline getirme sorunu vardır. Türkiye'nin "Kürt Sorunu" yoktur.Türkiye'nin Kerkük Türkmenleri sorunu vardır. Avrupa'ya gelince: Türkiye'ye "insan hakları" dersi vereceğine, Avrupa önce Bosna'da Cezayir'de, Kosova'da yaptırdığı katliamların hesabını vermelidir.
Sayfa 109 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyada gelmiş geçmiş en büyük medeniyeti kuran kimlerdir, biliyor musunuz? Şu an Çin sınırında, fizikende katliamdan, soykırımdan geçirilmekte olan Uygur Türkleridir. Uygur Türkleri, binlerce yıl evvel, o zamanın çok yüksek teknolojisini, o zamanın bugünler içinde hayret verici derecede tarım teknolojisini, sulama tesislerini, edebiyatı, felsefeyi ve bilimleri icat etmişlerdir. Bu gelişme zamanla ondan sonraki Türk devletlerine geçmiş, ondan sonra İslamiyet'in kabulü ile bu medeniyet, bu Asya medeniyeti, bu derin ve köklü medeniyet, İslam dünyasına getirilmiştir. Biz bunları Araplardan, Farslardan almış değiliz, haberiniz olsun!.. İslam dünyasına da getiren biziz....
Sayfa 83 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Aslında bir şeyimiz gariban değil Allah'a şükür; ne tarihimiz gariban, ne dilimiz gariban, hatta ne iktisadi durumumuz gariban; ne coğrafyamız gariban, ne insanımız gariban. Ancak kafalar garibanlaşmış, hatta perişan olmuş; çünkü kafalar köleleştiriliyor, kafalar sömürgeleştiriliyor.
Sayfa 23 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
"Ülküler bir yıldıza benzer, belki o yıldızı tutamazsın ama oraya doğru yürürsün."
Sayfa 11 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Durgut'un araştırması mülkiyet hakk ve bu haktan doğan diğer haklann, kâğıt üzerinde demokratik gibi görünen ülkelerde tehdit altında olduğunu bulmuştur. Bu yüzden dış politika alanında, liberal kuramın öngördüğü şekilde hareket etmezler. Bir seçim sistemi vardır ancak hep aynı parti kazanır. Bir piyasa ekonomisi vardır ancak hep aynı insanların refahı artar. Bireysel özgürlüklerin anayasal garantisi vardır ancak insanlar hep hükümet lehine düşüncelerini ifade etmek için bunu kullanırlar. Bunun sebebi ise mülkiyet güvencesinin düşük olması ve devletin ekonomik hayat üzerindeki gölgesidir. Dolayısıyla iflas eden paradigma liberalizm değil mülkiyet hakkına odaklanmadan sadece kurumlaın varlığına veya yokluğuna odaklanan yöntemsel yaklaşımdır.
Reklam
Yabancı markalar, dolarla alışverişler almış başını gidiyor. Bunun nereye varacağını görmek için kâhin olmak şart değil. Siyaset bilimciler, sosyal bilimciler, okumuş yazmışlar sloganlarla, başörtüsüyle uğraşacaklarına Amerika'nın başka ülkelerde yaptıklarına baksalar, milleti aydınlatırlar.
Sayfa 330 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Burası Türk devleti ise birinci vazifen Türk dilini, kimliğini, kültürünü geliştirmektir. Atatürk onun için bu kurumları kurmuştur. Her ülke için böyledir bu. Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci vazifesi eğitimi Türkçe yapmaktır. Atatürk'ün ömrünün yarısı misyoner okullarını kapatmakla geçmiş, "Ne mutlu Türküm diyene" demiş. Ben Atatürk'ün milliyetçiliği Ziya Gökalp'ten gelen kültür milliyetçiliğidir...
Sayfa 326 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Natüralist felsefenin çıkış noktasını realist felsefe oluşturmuştur. Bu akım insan ile doğa arasındaki ilişkiler üzerinde durmuştur. Natüralizm gerçeğin doğa olduğunu ileri sürdüğünden, materyalist felsefe ile de özdeşleştirilmektedir. Rousseau ve Pestalozzi bu akımın eğitim ile ilgili görüşlerini savunan kişilerdir.
Sayfa 58 - Pegem akademiKitabı okuyor
Natüralist felsefeye göre çocuk büyüyene kadar hiçbir dini inanç ve ahlaki değer yargısı verilmemelidir. Çocuk, kendi inanç ve değer yargılarını kendi mantığıyla oluşturmalıdır. Öğretmen zorlayıcı olmamalı, öğrencisine seçenekler sunmalı ve bu seçenekler içinden öğrenci kendisine uygun olanı almalıdır. Bilgi öğretmen tarafından verilmemeli, öğrenciye buldurulmaya çalışılmalıdır. Buluş yoluyla öğretim tekniğini kullanmalıdır. Öğretmen, öğrencilerin çevre ile etkileşimini sağlayarak öğrenmeyi gerçekleştirmelidir.
Sayfa 59 - Pegem akademiKitabı okuyor
Reklam
Her insanın en az bir amacı, kendine özgü oluşturulmuş değerleri, inançları ve geçmiş yaşantıları sonucunda oluşturmuş olduğu tutumları vardır. Bütün bunlar sayesinde yaşamı anlar, yorumlar ve yeni değerler katar. Yaşamdan beklentileri vardır. Birçok filozofun dediği gibi her insanın bir felsefesi vardır. Felsefe bir yaşam biçimi, geleceğe bakış açısı, bir dünya görüşüdür.
Sayfa 50 - Pegem akademiKitabı okuyor
Atatürk, Türk köylüsünü Türk tarihinde ilk kez "milletin efendisi" statüsüne yük seltmiştir. Böylece Atatürk, Türk köylüsünü, gerçek anlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en saygın yurttaş topluluğu olarak ilan etmiştir.
Sayfa 43 - Pegem akademiKitabı okuyor
İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden başlayarak her toplumda, mevcut kültürel birikimin genç kuşaklara aktarılmasında hayatın her yeri okul, çevredeki her varlık da öğretmen olarak iş görmüştür. Bunun yanı sıra yaşlı kuşaklar üretim güçlerini önemli ölçüde kaybettikleri, din adamları da asıl işleri bu olduğu için çocukların eğitimlerinde daha etkili olmuşlardır.
Sayfa 17 - Pegem akademiKitabı okuyor
İslam dünyasında zamanla her köyde camilerin içinde ya da bitişik yerlerinde bir Küttab açılmıştır. Ahmet Çelebi, Küttabların ilk programının Hz. Ömer tarafından kaleme alındığını ve metninde de "Çocuklarınıza yüzmeyi, ata binmeyi öğretiniz, onlara yaygın halde darb-ı meselleri ve güzel şiirleri de rivayet ediniz." sözlerinin yazılı olduğunu belirtmiştir.
Sayfa 23 - Pegem akademiKitabı okuyor
Eflatun idealizmin babası olarak görülmektedir. Eflatun, insan duygularının algıladığı gerçeğin, gerçeğin kendisi olmayıp onun bir gölgesinden ibaret olduğunu savunur. Idealizme göre insan akıllı bir hayvandır. Bedeni nesneler alemine, ruhu ise "idealar alemine aittir. Bedeni ölümlü, ruhu ise ölümsüzdür. Ruh bazen nesneler aleminden uzaklaşır ve idealar alemine gider. Bazen nesneler alemine tekrar döner. Idealar aleminden gelen ruh orada gördüklerini hatırlar.
Sayfa 55 - Pegem akademiKitabı okuyor
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.