Bazen, yeni baştan yapmak, yapılmış olanın şurasında burasında iş görmeye çalışmaktan daha kolay görünür. Fakat, seksenlerindeki babam hala birşeyleri yaptığına ve değiştirdiğine göre, demek ki
faaliyet lezzetini de beraberinde getiriyor.
bu arada "başörtülüden psikolog olmaz" diyenlere saydıran da biziz, kadınlarının okuyup psikolog olmasını hoş karşılamayan da biziz :) uzaktan bakınca isteyen istediğini olsun banane demek kolay, herkes diyebilir, sorsalar "karın kızın psikolog olsun mu" diye, kendi adıma konuşayım, ne işi var derim. galiba sorunun büyüğü, kadının bir şey olup olmaması değil, elin cenabetinin müslümanlara ayar çekmesine ayar olmamız. bir şey oldurulacaksa onu biz oldururuz; oldurulmayacaksa biz oldurmayız diyoruz.
Adamın adı "Üstün Dökmen" ama hâlâ konuşuyor, bir şeyler diyor. Bu kadar musibet yetmezmiş gibi. Birisi şuna adının Üstün Dökmen olduğunu hatırlatsın da gitsin bi' yerlerde ağlasın döğünsün.