Uzun zaman oluyor, yerimi yadırgamaktan vazgeçtim. Olduğum yer, olmam gereken yerdir. Belki bir erbain dolduruyorum belki de bir başka sebebi vardır. Fakat olduğum yer belli ki olmam gereken yerdir. Nar ağacında zeytin yetişmez. Nerede yeşereceksem oradayım, bilirim.
Mahv-i vücûd eylemiş bir zât, ne budur ne odur.
Belki senin mahiyetini sana gösteren bir aynadır.
*****
Her ân Yakup gibi senin burnuna da mânevi bir Yusuf’tan şifâ kokusu erişmekte…
*****
Yahya Bey ..
Derûnî âşínâ ol taşradan bigâne sansınlar
Bu bir zîbâ revişdir akıl ol divâne sansınlar
Kalp gözüyle görenlerden ol, dışarıdan cahil sansınlar seni. Husûsî ve güzel bir gidiştir şu ki; sen akıllı ol da seni deli sansınlar. Deli olmadan veli olunmazmış.
Sayfa 55 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Garip bir derviş ..
Evliyanın zâhiri zehir gibidir derler; dışına baktın mı felâket.
Özüne baktın mı saadet, ama kime nasip ..
Sayfa 19 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Aman dikkat et!..
Nâbî merhumun dediği gibidir:
Verdim sana dürc-i dil-i se-bestemi amma
Pek sakla büyük yerden emanet var içinde
"Ben sana gönlümü verdim. Ben sana sevgimi verdim amma; verdiğim şey kalptir, gönüldür, yürektir, dildir. Aman dikkat et. Büyük yerden emanet var içinde. İyi sakla." demektedir.
Sayfa 10 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Defter sunulur eline, ettiklerin çıkar karşına
Tanıklar da bulunur; dostun düşmanın oradadır
Sayfa 55 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Çokları Yunus'a der ki: Yaşlandın, bırak artık aşkı Zaman uğramaz aşığa; aşkın ayı, yılı mı var?
Sayfa 47 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir şey dememek söylemenin hasıdır
Söylemeye gelince, gönüllerin pasıdır.
Sayfa 43 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yunus! Bırak bu sözleri; vazgeç kendi varlığından
Söyle ne gelir elinden? Hak'tan gelir hayır ile şer
Sayfa 43 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Dinle dostum, bundan başka haber vereyim
Hakikatin kafiri şeriatın evliyasıdır.
Sayfa 43 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Kadir Allah bin Hamza kuvveti vermiş aşığa
Dağları yolundan ayırır, kast eder dosta gitmek için
Sayfa 17 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Hayatsız Ölüm ve Ölümsüz Hayat
Bir gün içim daraldı ve nefsimde bir hareketlenme oldu.
-Ne istiyorsun ? dediler.
-Hayatsız ölüm ve ölümsüz hayat istiyorum, dedim.
-Hayatsız ölüm ve ölümsüz hayat nedir? diye sordular.
-Hayatsız ölüm, insanlardan sıyrılmam ve zararda ve yararda onları görmememdir; nefsimden, heva ve hevesimden, irademden, dünyevi ve uhrevi kuruntularımdan kurtulmamdır. Bunu bir türlü başaramıyorum.
Ölümsüz hayat ise kendi varlığım olmaksızın Rabbimin fiiliyle yaşamamdır. Buradaki ölüm Rabbimle birlikte olmamdır. Bu irade (istek) aklımın erdiği günden bu yana sahip olduğum en değerli iradedir.
Başına bir sıkıntı geldiğinde Allah'ın kullarından herhangi birine dert yanma /
şikâyetçi olma, sıkıntı içinde olduğunu kimseye belli etme ve kalbinden de Rabbini suçlama. Hikmetinden kuşku duyma.
Dille edilen şükür, nimetin Allah'tan olduğunu itiraf etmen ve onu ne kendi gücüne ve kazancına ne de sana ulaştıranlara ait kılmamandır. Çünkü sen de onlar da birer sebep ve aracısınız. Nimeti paylaştıran, elden ele dolaştıran, var eden, insanların eline geçmesi için sebepler yaratan ise Allah’tır. Kısmeti veren Allah’tır; elden ele dolaştıran O’dur, var eden O'dur. Bu sebeple O, şükredilmeye diğer bütün varlıklardan daha layıktır.