Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

h

halikarnas daha geçen yaz

Ölümden herkes sakınır, ondan ürker ama yolculuktan sonra aradığımız hep rüyasız bir uyku değil midir?
bu saltanat bu hâller geçici,bu taze ten bu demler geçici..
Ses çıkarmıyordu. Sessiz bir kadındı. Nasıl diyeyim? Gürültüsüz gök gürültüsü gibi sessiz ve kuvvetli...
Reklam
benidebenidebenide...................
Şehirdeki insanların yüzleri beni bitiriyordu. Gülümseyen sevinçli insana hiç rastgelmiyordum ki! O tünelde durur, bakardım. İki sıra yüz -erkekli, kadınlı- sanki önlerindeki bir boşluğa bakıyorlardı. Hani ya motorlara koyunlar yükleriz, bakışları bomboştur, tastamam öyle! Yorgun yüzlü, yorgun bakışlı insanlar....
Dünyada tapuyla sahip olduğum bir şeyciğim yok. Kendimin olarak şu şapkamın altındaki başım var. Bir de açık denizler....
Onda öyle bir yürek vardı ki; kuşları, çiçekleri ve insanlarıyla yaradılışın sonsuz sevgisi, yakan kül eden merhameti bu yüreğe dolmuştu da yine az gelmişti. Bu "İnsan ve insanlık uğruna yanmak, tutuşmak, yok olmak istiyorum" diyen bir yürekti.” Halikarnas Balıkçısı....
elde edilmek hırsıyla kovalanan güzellik çekiciliğini kaybeder...
Sayfa 32
Reklam
Evlenmezden önce ben evliliğin başka türlü olacağını sanmıştım. Hani ya, Leyla ile Mecnun'da, Aşık Garip'te okuduklarımız gibi bir şey. Ne gezer! İnsanı umutlar, rüyalar mutlu ediyor, yoksa arzu ettiğinin kendisi değil...
Şehri yapan, mimar değil ışıktır; mavi gök ve mavi denizdir. Meltem rüzgarı mavisi, Ege mavisi! Ama insan, acaba deniz mi şehrin güzelliğini süslüyor, yoksa şehir mi kıyısıyla denizi süslüyor diye düşünüp şaşıyor...
Ya sükûnetimi bana geri ver, ya da bırak, birbirimize dolanıp uçalım..
Bakışımı, gülüşümü görünce beni aya, yıldıza, denizlere benzettin. Çünkü bakışım ve gülüşüm sana bakan yıldızlardı....
Sayfa 32
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.