Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Eylül! İnsanın yapraklarını döken Eylül! Dallarını kıran Eylül! Hep aynısın, neden Eylül?
Yazın bitmesi yakındı. Ama öyle hemen çekip gitmiyordu yaz ; mecalsiz varlığını tepelerin arasında yavaş yavaş çekerek, vadilerin morunu daha da koyulaştırarak, azalan güçlerinden ve doymuş esrimelerinden kendine puslu bir kefen örerek, ömrünü doldurmuş ve iyi yaşamış olmasının verdiği sakin hoşnutlukta, yavaş yavaş ölüyordu
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Zaten gidiyor işte... Bağlasak durmaz!
Her yaprağın aynı renk olduğu Hepsinin yerinde mıhlandığı mevsime Bahar, coşku, ümit, neşe diyorsunuz da Hepsinin apayrı, Hepsinin kendi kadar renklenip Sarıyı, kızılı, kahveyi, turuncuyu Göğün mavisine Bulutun beyazına kattığı, Toprak kokusunu kucaklayıp Mis gibi rüzgârla Oradan oraya dans ettiği mevsime Hazan, hüzün, güz, gazel, keder diyorsunuz. Vallahi âlemsiniz ya hu...
Amoresmuerte
Amoresmuerte
Hazandır, döker... Yaprak.
Ekim
Eylül toparlanıp gitti işte ekimde gider bu gidişle...
Son baharın kızıyım ya ben; Yıllarım dökülüyor yaprak yaprak ömrümden.🍂
Kitabsever
Kitabsever
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
hatıralar
Ah Feride, ilk gençlik günlerimin idolü. Öğretmen Lisesi yıllarımda tanışmıştım seninle ilk defa, ne iyi gelmiştin gurbet günlerinde. Yine bir umut ol diye sayfalarına göz gezdirdim günlerdir yeniden, olmadı. Gidiyorum ben, odam sana sen evime emanet çocukluk arkadaşım.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılap ve Aka Kitabevi · 1991101,8bin okunma
Her Eylül aynı
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vakti geldiğinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!
Giderayak
Giderayak işlerim var bitirilecek,                                                     giderayak. Ceylanı kurtardım avcının elinden ama daha baygın yatar ayılamadı. Kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulamadı. Oldum yıldızlarla haşır neşir ama sayısı bir tamam sayılamadı. Kuyudan çektim suyu ama bardaklara konulamadı. Güller dizildi tepsiye ama taştan fincan oyulamadı. Sevdalara doyulamadı. Giderayak işlerim var bitirilecek,                                                     giderayak.                                                                       Haziran 1959
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Aahh ben de 🙄
Gönderi kullanım dışı
Reklam
Gelsin hazan, bildiği gibi...
Çünkü 15'i
Ağustos gardını düşürdü, Akşamlar üşüdü... Hazan selâm eder, Gözlerimizden öper...
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.