Hem sevdiğinden (eski) hemde ailenden laf yemek çok zormuş ama kırmıyo biliyomusunuz yani kırmıyomuş ben denedim test ettim yani bu en azından benim için öyleymiş duygularımı söküp almışlar sanki hiç bişey hissetmiyorum hissedemiyorum dışardaki insanlara çok şakacı, mutlu, herşeye gülen biri gibide gözüksem içimde o duyguların hiç birini yaşamıyorum yaşamıyorum aynı şekilde üzülemiyorumda aynı ruhsuz bi insan gibi yaşıyorum... Gün içinde kitap okuyup, ev işi yapıp yemek yemekten başka bişey yapmıyorum kendimi kitaplara kapattım bildiğin içimde sadece bi hüzün var oda annemin lafları insan sadece bi lafıylada kırabilir insanı ama ben her kelimesiyle kırılıyorum kimse beni anlamıyor içinde ne yaşiyorum ne yaşadım hiç biri umurlarında değil bi kere ya sorgulamak yerine bi kere iyimisin diye sorun evt dogru herşeye iyiyim diye geçiştiriyorum ama değilim siz yinede sorun belki anlatma istegi duycam belkide anlatmayıp içimde saklıycam ama düzelicem eminim kendimi dertlerime kapatmıycam gülücem herkesin inadına ve bu rol olarak bi. Gülüş değil gerçek bi gülüş olucak
Bilmiyorum... Bilmiyorum abi bilmiyorum..
Bende mi " Ömer'im " , bende mi " Bedri'yim " , karşımdaki mi Macide , yoksa zıttı bir şahsiyet mi Macidenin..
Bilmiyorum..
Bildiğim tek şey.. okurken bu kitabı.. yüreğim zorlandı..
Çünkü konusu olsun , Sabahattin Ali'nin muhteşem kaleminin , karakterleri ve olayları
Rüyalar aynı orada da bir değişiklik yok
kendimi kaçarken buluyorum, umudu ararken
Yine susarken duyuyorum kendimi
Bir köşede ağlarken
tüm sebepler aynı, aynı tüm sesler
Ama yinede daha cesurum o alemde..