Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İfade Özgürlüğü

Profil
"Taraflı" İfade Özgürlüğü
İfade özgürlüğü olabilseydi "Avrupaya gitmek istiyorum" diyen çoğunluğa karşı, rahatlıkla "Asyaya ya da Ortadoğuya gitmek istiyorum" denilebiliyor olunurdu. Sanat veya söylemler konusundaki sözde özgürlüğe,(işlerine gelmeyen şeylerde) "nefret söylemi" saçmalığı yapıştırılmaz, eser sansürlenmez ve esere pranga vurulmazdı. Birileri tiyatrosunu iyi oynuyor ve palyaçoluğunu güzel yapıyor.
Kafası karışık ülkem
Toplumda 'eleştiri' kelimesi sadece yanlışları söyleme olarak tanımlanıyor. Bu yanlıştır. Eleştiri ile yergi birbirine karıştırtırılmaktadır. Eleştiri; "(Genel anlamda) Bir insanı, bir yapıtı, bir konuyu, doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek ereğiyle inceleme işi." iken yerginin anlamı; bir düşüncenin, fikrin, toplumun veya nesnenin "kötülüklerini söylemek, zemmetmek.", "Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı.", "Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek." demektir.
Süleyman Sina Çelik

Süleyman Sina Çelik

@SSCelik
·
27 Eylül 2022 17:52
'Eleştiri'ye dikkat!
Bizim adımıza hareket edenleri eleştirme ve onlara meydan okuma özgürlüğü olmadan, demokrasiler tiranlıklara dönüşebilir.
Sayfa 19 - Oxford University Press, (çev. Google Çeviri), 1. baskı, 2009.
Reklam
Düşünen Nasıl Eleştirilmeli..? (3/3)
DÜŞÜNEN NASIL ELEŞTİRİLMELİ..? (...) Düşüneni değil, düşünceyi eleştireceğiz. Peki bunu nasıl yapacağız? Eleştirirken, şimdiki ifadeyle girişken, iddialı -assertive- ancak kişiye saygılı şekilde, eski söylemle lisan-ı münasiple eleştirmeliyiz. Kişiye değil, konuya odaklanan bir dil kullanmalıyız. Eğer karşındaki kişi fazlaca alıngansa, savunduğu düşünce eleştirilince kendisini hakarete uğramış sayıyorsa, bu da onun sorunudur. Alınmasın diye, “Haklısın, haklısın” diyerek olayı geçiştirmek idareimaslahatçılıktır hem de pasifliktir. [ 7 Ağustos 2022 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, PAZAR EKİ, “Düşünceye Saygı Şart Mi?” başlıklı
Üstün Dökmen
Üstün Dökmen
, köşe yazısından] .
Düşünceye Değil, Düşünene Saygı(2/3)
. DÜŞÜNCEYE DEĞİL DÜŞÜNENE SAYGI Bu konuda yapılması gereken şey bize söylenen bütün düşüncelere saygılı olmak değil, düşünceyi ifade edene saygılı olmaktır. İfade edilen her düşünce, özellikle kanıta dayanmayan, mantık hatası taşıyan iddialar saygıya layık değildir, ancak düşünceleri ister doğru ister yanlış olsun tüm insanlar, bunlar arasında çocuklar saygıdeğerdir. Bir çocuk yanlış bir şey söyledi diye onunla dalga geçemeyiz. (.....) Karşımızdaki kişinin düşüncelerine değil, onların insan olarak varlıklarına ve duygularına saygılı olmalıyız. Bazı düşünceler yanlış olabilir ama hiçbir duygu yanlış değildir. (....) Duyguların cetveli, terazisi yoktur, hiçbir duygumuz için hesap vermemiz gerekmez. Ancak bazı düşüncelerimiz için özellikle başkaları üzerinde baskı kurmaya yönelen düşüncelerimiz için hesap vermemiz gerekebilir. [ 7 Ağustos 2022 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, PAZAR EKİ, “Düşünceye Saygı Şart Mi?” başlıklı
Üstün Dökmen
Üstün Dökmen
köşe yazısından] .
“Düşünceme Saygılı Ol” Klişesine Sığınmak(1/3)
Karşımızdaki kişi bilimsellikten uzak, dogmatik görüşler ileri sürdüğünde, “Düşüncelerime saygılı ol, söylediklerimi eleştirme” diyebilir. Siz de çekingenlik gösterip susarsınız, baskıya boyun eğmiş olursunuz. Eğer birisinin size görüş belirtmeye hakkı varsa sizin de bu görüşü eleştirmeye, sorgulamaya hakkınız vardır. Aksi halde, “Düşünceme saygılı ol” görüşünün arkasına sığınanlar size; baskıcı, bilimsellikten, nesnellikten uzak yaşam tarzları, antidemokratik rejimler dayatabilirler. Bazı konular değil, tüm konular sorgulanmaya, eleştirilmeye, irdelenmeye açık olmalıdır. Düşüncelerini bilimsel olarak savunamayanlar, “Düşünceme saygılı ol” klişesinin arkasına sığınırlar. Peki ne yapmalıyız? [ 7 Ağustos 2022 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, PAZAR EKİ, “Düşünceye Saygı Şart Mi?” başlıklı
Üstün Dökmen
Üstün Dökmen
e ait köşe yazısı] .