i

II. Dünya Savaşı - Yahudi Soykırımı

2 üye
Savaşla ilgili en büyük ironilerden bi­ri de bu, insanın insana sırt çevirdiği yerde bile doğa başkal­dırmıyordu. Çok güzel bahar günlerinde geçen kabuslar ya­şıyordum: Kuşlar daldan dala atlayıp böcekleri avlarken, di­ğer kuşlarla cilveleşirken diğer tarafta yerde, çamur içinde küçük çocuklar ölü yatıyorlardı.
Sayfa 116 - Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okudu
Cesaret, yukarıdan gelen bir fısıltıdır. Yüreğinizle dinlerseniz, ne zaman, nasıl, ne yapacağınızı bilirsiniz.
Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okudu
Reklam
Slavların Ülkesini yok edici politikalar
“Kasabamız Kozlowa Gora’da komşularımızın büyük çoğunluğu artık Almandı, Polonya köklerini reddediyor, sadece Almanca konuşuyorlar ve Hitler’in Nasyonal Sosyalist Partisi’nin, yani Nazilerin politikalarını açıkça destekliyorlardı. Hepsinde olmasa da bazı dükkânlarda, ‘Yahudilerden mal almayın!’ ya da ‘Yahudilerden kurtulmuş Polonya özgür Polonya’dır!’ diyen yazılar asılıydı. Ülkemizde daha önce insanlar arasında hiç dine ya da ırka dayalı ayrımcılık olmamıştı. Ama yalnızca altı kilometre ötedeki Hitler’in yaptığı tam da buydu. Bu durumun ne kadar ileri gidebileceğini göremedik. Çünkü bizim için Almanya her zaman medeni bir toplum olmuştu. Şairlerin ve müzisyenlerin, filozofların ve bilim insanlarının ülkesi. Onların mantıklı, eğitimli insanlar olduklarına inanıyorduk. Almanların bizi bu kadar hor gördüklerini nasıl bilebilirdik? Yüzyıllar boyunca elde ettiğimiz başarılara rağmen, Chopin’e ve Kopernik’e, katedrallerimize, kahramanlarımıza ve atlarımıza rağmen, tüm bunlara rağmen Almanya, Polonya’yı sadece işgücünden yararlanılacak kaba saba Slavların Ülkesi olarak görüyordu. Hitler bizi yok etmek istiyordu!”
Savaş insanları hayvanlara çeviriyor.
Sayfa 88 - Say Yayınları, 1.Baskı 2009 İstanbulKitabı okudu
Hitler’in istediği ‘Lebensraum’
“Hitler’in Polonya’ya tehditler savurduğunun yavaş yavaş farkına varıyordum. 1914-1918 yıllarındaki I. Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan ‘Versay Antlaşması’ gereğince, Almanya daha önce fethettiği toprakların çoğunu kaybetmişti. Şimdi ise Hitler bu topraklarda hak iddia etmeye kararlıydı. Almanya’nın gücünü ve kudretini bütün dünyaya gösterecek, herkesin gözünde eskiden sahip olduğu yeri kazanmasını sağlayacaktı. Ama Hitler’in istediği toprakların çoğu Polonya’nındı ve hep öyle olmuştu. Birçok Alman göçmen bu topraklara yerleşmişti, özellikle de batıda, benim ailemin oturduğu bölgede, ama bu, o toprakları Alman toprağı yapmaya yetmezdi ki! Hitler ‘Lebensraum’ istiyordu, Almanlar için ‘yaşam alanı’. İstediği alansa bizim Polonyamızdı.”
Was war der ‘Molotov-Ribbentrop Pakt’?
“1939’un Ağustos ayının 24’ünde Almanya ve Sovyetler bir tür barış antlaşması olan ‘Molotov-Ribbentrop Paktı’nı imzaladıklarını açıklayarak dünyayı şaşkınlığa uğrattılar: Her ikisi de diğerine karşı savaşmayacaktı. İnsanlar sokak ve kafelerde toplanmış, bu haberin Polonya için ne anlama geldiğini tartışıyorlardı. İki ülke arasında savunmasız duruyorduk: Bizi bölüşüp yiyecekler miydi?”
Reklam
141 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.