İslam ve Hayat

2 üye
Dua
KULUN ÜMİDİ OLARAK DUA Bir kulluk eylemi olan dua, Yaratan’ın karşısında insanın zayıflığını itiraf edip O’ndan yardım dilemesi, hata ve kusurlarının bağışlanmasını istemesidir. Korku ile ümit arasında gidip gelen bir süreç olan hayatta sevinçler ve mutluluklar olduğu gibi zorluklar da bulunmaktadır. Gücü sınırlı bir varlık olan insan, bu dünyaya ve ahirete dönük umutlarını taze tutmak için güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun için dua ile en yüce makama yönelerek O’na sığınır, O’na yalvarır, kalbinden geçenleri O’na açar. Rabbini bilen insanın en kıymetli yönü O’na yönelmesidir. Hz. Peygamber; “Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurarak insanın Rabbi’ne ihlaslı yönelmesinin ve yakın bir bağ kurmasının en güzel vesilesi olarak duanın değerine işaret eder. Mümin, rahat zamanlarında da Allah’a hamd ederek dua etmeli, dualarına diğer insanları da katmalı ve her daim bağışlanma dilemelidir. Çünkü Allah, her daim kimsesizlerin kimsesi, ümitsizlerin ümididir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Hikmet
MÜMİNİN YİTİĞİ: HİKMET Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde yer alan hikmet kavramı çok geniş bir anlama sahiptir. Söz ve fiilde isabet etmek, işleri en doğru ve en uygun biçimde yapmak, eşyada gizli ilahi sırlar ve gayeler, faydalı ilim ve salih amel gibi birçok anlamı içerir. Bir anlamıyla da hikmet, insanı iyi ve güzel olana yönlendiren, çirkin ve kötü olandan sakındıran sözdür. Bu anlamda en büyük hikmet yüce kitabımız Kur’an’dır. “Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi…” (Nisa, 4/113) ayetinde Hz. Peygamber’e verilen hikmet, vahyi anlama ve uygulama kabiliyeti olan sünnettir. Hikmet kelimesi, günlük hayatta ise olayların hikmet gözüyle değerlendirilmesi şeklinde kullanılır. Bununla kastedilen mana, zahirin yanı sıra batına bakmak, görünenin ardındaki görünmeyen tarafa dikkat çekmektir. Hikmet evrenseldir. Nerede ve ne zaman, hangi kaynaktan bulunursa hemen alınmalıdır. Nitekim Hz. Peygamber; “Hikmet müminin yitiğidir, onu nerede bulursa alır.” (İbn Mâce, Zühd, 15) buyurarak buna işaret etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
infak
YARDIMLAŞMA VE İNFAK İslam, özellikle “sadaka” ve “infak” kavramlarıyla bireyin başkalarına yapabileceği her türlü yardımı teşvik eder. Bu, gülümseme gibi külfetsiz bir yar- dım da olabilir; malından, zamanından ve enerjisinden fedakârlık yaparak insanların ihtiyaçlarını giderme şeklinde daha külfetli bir yardım da olabilir. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz…” (Âl-i İmrân, 3/92) ayetini düstur edinen her bir Müslüman, toplumsal iyilik bilincini özümsemiştir. Kazandıklarımızdan tasadduk edebilmek şahsiyetimizin kemal bulmasıdır. Verirken içimiz acımadan aşkla, şevkle verebilmemiz, maddeye esaretten kurtuluşumuzun bir ifadesidir. Veren insan eşyaya bağımlılıktan, bencillikten, kendi için yaşamaktan kurtulmuş demektir. Eli açık olmak, gönlü açık olmak, infak kültürüne sahip olmak, sofrasında ekmeği yenilebilir olmak kazancın bereketindendir. Allah’ın bize, başkalarına yardım gücünü ve verebilme cömertliğini lütfetmesi şükredilecek en güzel kazanımdır. Diyanet İşleri Başkanlığı
Kitaplara İman
İLAHİ KİTAPLARA İMAN İnsanlığın tarihi vahiyle, ilahi kelamla başlamıştır. Yüce Rabbimiz, kelamını, muradını kitaplarıyla, peygamberleriyle bizlere ulaştırmıştır. Kâinatı mamur kılmamız için vahiyle bizlere yol göstermiştir. Kendini tanımamız, O’na kulluk etmemiz, her iki dünyada huzur ve saadete ermemiz için bizleri vahiyle desteklemiştir. Hayatın ve ölümün, dünyanın ve ahiretin anlamını, doğruyu yanlışı, hakkı batılı, iyiyi kötüyü vahiyle bildirmiştir. Ahlak ve erdemi, adalet ve hakkaniyeti vahiyle öğretmiştir. Mümin olmanın esaslarından biri de Allah’ın kitaplarına imandır. Kitaplara iman, Allah kelamının hak ve doğru olduğunu tasdik etmektir. Biz müminler, ilahi kitapların asıllarına iman ederiz. Onların tahrif edilmemiş hâllerinin, Allah kelamı olduğunu kabul ederiz. Kitabı inkâr etmenin, aslında onun sahibini inkâr etmek anlamına geldiğini biliriz. Yine biliriz ki hayat rehberimiz Kur’an dışındaki mevcut ilahi kitapların, yani Tevrat, Zebur ve İncil’in asılları insanlar tarafından değiştirilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı
MÜSLÜMAN, DİNÎ VE AHLAKİ DEĞERLERİYLE YAŞAR “En hayırlı ümmet” övgüsüne mazhar olan her mümin, zihnine ve gönlüne yalnızca İslam’ın yüce değerlerini nakşeder. Kaynağı vahiy olmayan her çeşit düşünce, uygulama ve alışkanlık karşısında dikkatli davranır. İmanına zarar verebilecek tehlikelerden uzak durur. Söz ve davranışlarına İslam ahlakını yansıtır. Dünyevi heves ve arzuların peşinden koşmaz. Alın terinin kıymetini, helal kazancın bereketini unutmaz. Aldığının ve sattığının hesabını vereceğini aklından çıkarmaz. Az da olsa yalnızca helalle yetinir. Allah’ın emirlerine uyar, haramlarından sakınır. Kimliğini muhafaza eden bir Müslüman, popüler kültürün girdabında kaybolmaz. Başka dünyalara ait yaşam tarzlarını bilinçsizce taklit etmez. Dinimizde ve sahih geleneğimizde yeri olmayan sembolleri, tutum ve davranışları benimsemez. Bunun, Müslüman kimliğini zedelediğini, toplumu ve gelecek nesilleri dinine ve değerlerine yabancılaştırdığını bilir. Müslüman’a yakışan hayatının her alanında İslam ahlakını ve terbiyesini kuşanmaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı
BEREKET: MANEVİ BOLLUK Bereket, bolluk demektir; öyle bir bolluk ki taşan, eksilmeyen... Bereket, saadet demektir; öyle bir saadet ki hiç gitmemecesine yerleşip kalan... Bereket, ilahi lütfun apaçık tecellilerinden birisidir. “Tebâreke” vasfıyla anılan Rabbimizin kullarına lütfettiği bir ihsandır. Bereket, hayatın her lahzasına sinmiş ilahi bir teyittir. Unutulmamalıdır ki ömrümüzün bereketi; iman, ibadet, salih amel ve güzel ahlaktır. Gönlümüzün bereketi Kur’an-ı Kerim’dir. Hanemizin bereketi ülfet, muhabbet ve merhamettir. Malımızın bereketi, zekât, infak ve sadakadır. Ticaretimizin bereketi, dürüstlük, alın teri ve helal kazançtır. Çalışmamızın bereketi, işimizin hakkını vermek ve özverili olmaktır. İlmimizin bereketi, öğrendiğimizle amel etmek ve bilgimizi paylaşmaktır. Zamanımızın bereketi onu heba etmemek, kıymetini bilip değerlendirmektir. Neslimizin bereketi İslam’a ve insanlığa hayırlı evlat yetiştirmektir. Bize düşen hayatın bereketini yitirmemek için onun üzerine titremektir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
74 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.