Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
TABİÎ Kİ, İSLÂM DÜŞMANLIĞI...
- "Eğer medeniyet, millî gelir alfabeyle artsaydı Ruslar, Çinliler alfabe değiştirir­di. Kendi alfabesini değiştiren hiçbir millet yok, olmayacak da. Öyleyse bu çılgınlığın sebebi ne?.."
Muazzam bir tespit🤌🤌🤌
Reklam
İslam karşıtı hislerin oy kazandırdığı düşünüldüğü müddetçe sonu olmayan bir şekilde tekrar ve tekrar korku tacirliğine başvurulacaktır.
Ürünlerin ortak bir şemsiye altında üretildiği pek çok endüstrinin aksine İslamofobi endüstrisi farklıdır. Bu endüstri daha dinamik ve esnektir, çeşitli hareketli parçalan tek bir dala bağlı değildir. Yine de onun üreticileri aynı arazileri kolaçan etmektedirler ve pek çok manidar yoldan birbirlerine bağlantılıdırlar. Birbirlerinin çalışmalarını haklılaştırmanın ötesinde -ki bu, onların çalışmalarıının bir ana özelliğidir- küçük şebekelerini ulusal ve uluslararası organizasyonlara genişletmek için internetin gücünü kullandılar.
O halde İslam karşıtı duyguların sürekli ve inatçı bir şekilde artmasının sebebi nedir? Niçin 11 Eylül'den 10 sene sonra Müslümanlara yönelik korku, güvensizlik ve nefret en yüksek düzeylere ulaşmıştır?
Yabancı korkusu aynı zamanda gün geçtikçe muğlaklaşan ve anlamsızlaşan bazı coğrafi faraziyelere de dayanır. Birleşik Devletler veya Fransa, İngiltere gibi ülkelerde doğmuş Amerikan veya Avrupalı Müslümanlar da İslamofobikler için göçmenler kadar yabancıdır. Onlar vatandaşlık hakkı alsa da doğuştan vatandaş olsa da bu sefer daha büyük bir yabancılık potasına atılırlar; onların farklı inançlara sahip olmaları toplum dışına itilmelerinin haklı gerekçesi olur. Amerikalı veya Avrupalı Müslümanlar sadece "Müslüman" olarak görülürler, birincil kimlikleri dinî kimlikleri olan yabancılar, bunun sonucunda da Müslüman olmayan Avrupalı ve Amerikalılardan aşağı olarak tarif edilirler.
Reklam
İslamofobinin yükseliş eğilimini fark eden tek organizasyon Pew değildir. Takip eden sene ABC Haber, Amerikalıların yüzde 43'ünun hala Müslümanların diğer din mensuplarına saygısının düşük olduğuna inandığını göstermiştir. 2005 itibariyle yaklaşık on Amerikalıdan altısı İslam'ın şiddete eğilimli olduğunu düşünmektedir ve katılımcıların yarısının gözünde Müslümanların düşük bir itibarı vardır. Beş sene içinde sayılar tamamen tersine dönmüş, daha önce İslam'la ilgili olumlu görüşleri olan Amerikalılar, şimdi tam tersi görüş taşımaktadır.
Ancak, Müslümanlar tarafından işlenen şiddet eylemleri düşük düzeyde olmasına karşın işler tersine dönmeye başladı. 2002'de FBI tarafından yayımlanan yıllık raporda Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarının -insanı hayrete düşüren- yüzde 1600 oranında arttığını göstermiştir: 2000'de 28 olay rapor edilmişken iki sene sonra bu sayı 481'e çıkmıştır. 2004'te Amerikalıların sadece dörtte biri İslam hakkında olumlu görüş bildirmiştir. Pew araştırma anketine göre ise Amerikalıların yüzde 46'sı, İslam'ın diğer dinlerden daha fazla şiddeti teşvik ettiğine inanmaktadır.
2010'un politik ve sosyal atmosferi nefret söylemleri için uygundu. 11 Eylül 2001'den dokuz yıl sonra, pek çok kimsenin İslam karşıtı hislerin düşüşte olmasını bekleyeceği bir zamanda durum hiç de öyle değildi. Aslında İslam karşıtlığı her zamankinden daha fazlaydı. Hatta o korkunç yıkım trajedisini takip eden günler ve haftalar sonrasından bile daha fazla.
Korkunun üretilmesi ve pazarlanması Fox Haber'in tekelinde değildir. Haber kanalının güç oyuncuları karışıklık çıkarmada ne kadar becerikli olursa olsun ve politik ajandaları ne kadar yanlış yönlendirilmiş olursa olsun pek çok haber kanalı Müslümanlar ve İslam'la ilgili paranoyanın ısrarlı bir şekilde devam etmesine katkıda bulunmuştur.
Reklam
İslamofobi endüstrisi de mesajını halka yaymak için elinden geleni yapar. Ancak aradaki önemli fark şudur ki ürünü yayan yayın şebekelerinin bizzat kendileri halk arasında Müslüman korkusunu kamçılama oyununun ortaklarıdır. Bu ana televizyon şebekelerinde değişik şahısların panik pazarlamacılığı vasıtasıyla ürünlerinin reklamını yaptıkları gibi bir alıcı-satıcı ilişkisi değildir. Bu daha ziyade ideoloji ve politik eğilimlerin aynı gündemi öne çıkarmada bir noktada birleştiği, karşılıklı menfaat ilişkisidir.
Antisemitizm durumunda olduğu gibi, İslamofobinin de kökleri kısa zamanda ve kolaylıkla kurutulamayacaktır. İslamofobi, sadece Müslümanların problemi değildir; o bizim problemimizdir. Hükümetler, politikacılar, medya, eğitim kurumları, şirket başkanları veya dinî liderlerin, toplumlarımızın dönüşümünde vatandaşlarımızı ve politikaları etkileyerek nefret söylemlerini ve ayrımcı teolojileri (hem militan dindarların hem de seküler fundamentalistlerin) zapt u rapt altına almada oynayacakları kritik rolleri vardır. Tabii eğer küresel anlayış ve barışı geliştirmek istiyorsak.
Amerikan Müslümanlarının 21. yüzyılda Amerikan mozaiğinin bütünleşik bir parçası olmasına karşın son 30 senede ki terörist saldırılar bu ülkedeki İslamofobinin artışını beslemiştir.
İslamofobi, 11 Eylül olaylarından sonra birden ortaya çıkmış yeni bir şey değildir. Antisemitizm ve yabancı düşmanlığı gibi uzun bir geçmişi ve derin tarihi kökleri vardır. Onun günümüzde yeniden canlanması, 20. yüzyılın sonlarında önemli sayıdaki Müslüman'ın Batı'ya göçmesiyle, İran Devrimi'yle, adam kaçırma ve rehin alma olayları da dahil 1980 ve 1990'lardaki terör faaliyetleriyle, 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırılarla bunun ardından oluşan Avrupa'daki terör saldırılarıyla olmuştur.
İslam korkusu üretimi: İslam karşıtı yaptırımların elbette kendi içinde bir meşruiyeti bulunmamaktadır. Oysa İslam karşıtlığının meşruiyete ihtiyacı vardır. Bu ise, halk nezdindeki İslam kaygısı üzerinden yapılmaktadır. Daha çok medyanın etkin olduğu bir söylem üretme mekanizması, halk nezdindeki kaygıyı canlı tutmakta ve İslam'ı hedefine odaklamaktadır. Üzülerek ifade edelim ki bilhassa son yıllarda Kıta Avrupası'nda camilere yapılan saldırılar, İslam'ın mukaddesatına ve İslam Peygamberine yönelik hakaret, tahkir ve tezyifler, İslam ve Müslümanlar hakkında yürütülen çirkin karalama kampanyaları, ırkçı söylemlerdeki artışlar, halk nezdindeki korku ve kaygıyı nefret suçuna, şiddet ve düşmanlığa dönüştürmeye başlamıştır.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.