Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Nesneler bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir. İnsanlar da öyle...
(2/2) Bu törelerin anlamı nedir? Nü neyi gösterir? Bu soruları yalnızca sanat biçimi açısından yanıtlamak yetmez; çünkü nü'nün yaşanan cinsellikle ilgili olduğu apaçıktır. Çıplak olmak insanın kendisi olmasıdır. Nü olmaksa başkalarına çıplak görünmektir; insanın kendisi olarak algılanmamasıdır. Çıplak vücudun nü olabilmesi için bir nesne olarak görülmesi gerekir. (Vücudun nesne olarak görülmesi nesne olarak kullanılmasına yol açar.) Çıplaklık kendisini olduğu gibi ortaya koyar. Nü'lükse seyredilmek üzere ortaya konuştur. Çıplak olmak açık olmaktır. (...) Nü hiçbir zaman çıplak olamayacaktır. Nü'lük bir çeşit giyinikliktir.
Sayfa 54 - Görme Biçimleri, John Berger, Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur Salman Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972Kitabı okuyor
Reklam
Kendi geçmişinden kopmuş bir halk ya da sınıf, seçmede ve eyleme geçmede tarih içinde kendi yerini bulmuş bir sınıf ya da halktan çok daha az özgürdür.
Sayfa 33 - Görme Biçimleri, Ways of Seeing, John Berger, Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Geçmişin sanatı, eskiden olduğu gibi değildir artık bugün. Yetkesini yitirmiştir. Onun yerine bir imgeler dili oluşmuştur. Şimdi önemli olan bu dili kimin, ne amaçla kullandığıdır.
Sayfa 33 - Görme Biçimleri, Ways of Seeing, John Berger, Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Kendi geçmişinden kopmuş bir halk ya da sınıf, seçmede ve eyleme geçmede tarih içinde kendi yerini bulmuş bir sınıf ya da halktan çok daha az özgürdür . İşte bunun için -tek neden de budur zaten- geçmişin tüm sanatı bugün siyasal bir sorun olarak karşımızdadır.
Sayfa 33 - Görme Biçimleri, Ways of Seeing, John Berger, Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Çağdaş yeniden canlandırma araçlarının yaptığı, sanatın yetkesini yıkmak ve onu -ya da bu araçların yeniden canlandırdığı imgeleri- koruyucu kabuklardan kurtarmaktı. Tarihte ilk kez sanat imgeleri gelip geçici, her yere taşınabilen, değeri maddesine bağlı olmayan, kolayca bulunabilen, değersiz, bedava şeyler oldular. Dilin bizi sarıp sarmaladığı gibi sardılar çevremizi. Yaşamın genel akışına karıştılar; bu akış üzerinde kendi başlarına hiçbir etkileyici güçleri kalmadı artık.
Sayfa 32 - Görme Biçimleri, Ways of Seeing, John Berger, Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Reklam
Geçmişteki sanat kimindir gerçekten? Bu sanatı kendi yaşamlarına uygulayabilenlerin mi, yoksa kalıntı uzmanlarından oluşan bir kültürel sınıfa mı?
Sayfa 32 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Saflık iki yanlıdır. İnsan bir tertibe katılmayı yadsıyarak o tertibin getireceği suçluluktan kurtulur, saf ve temiz kalabilir. Saf kalmak, aynı zamanda bilgisiz kalmak anlamına da gelebilir.
Sayfa 32 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Özgün resimler, bir bakıma bilginin hiçbir zaman olamayacağı ölçüde sessiz ve dingindirler. Bu bakımdan duvara asılan bir yeniden canlandırma, özgün resimle karşılaştırılamaz. Çünkü özgün resimde sessizlik ve dinginlik asıl malzemenin, boyanın içine sinmiştir; insan boyada ressamın o andaki (resmi yaparkenki) hareketlerinin izlerini görebilir. Bunun, resmin boyanmasıyla insanın ona bakması arasındaki zaman aralığını kapatmak gibi bir etkisi vardır. Bu özel anlamda tüm resimler çağdaştır. Resimlerin çağlarının tanıkları olma özelliği buradan gelir. İçinde yaşadıkları tarihsel an orada, gözümüzün önündedir.
Sayfa 31 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Geçmişin sanatına özlemle bakmaktan kurtulursak, yapıtlar birer dinsel miras olmaktan çıkacaklardır ama yeniden canlandırma çağından önce oldukları duruma hiçbir zaman dönemeyeceklerdir.
Sayfa 30 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Reklam
Bir resim kullanıldığı zaman anlamı ya kayar ya da bütünüyle değişir. Bunun nelere yol açabileceğini açıkça kavramak gerekir. (...) yeniden canlandırmanın, imgenin çok değişik amaç için kullanılmasını, yeniden canlandırılan imgenin, özgün yapıtın tersine, bütün bu amaçların hepsine uyabilmesini sağlamak ya da bunu kaçınılmaz kılmak demektir.
Sayfa 25 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Oysa resim "bir sanat yapıtı" olduğundan -sanatın da ticaretten daha üstün olduğuna inanıldığından- yapıtın pazardaki fiyatının onun manevi değerlerinin bir yansıması olduğu sanılır.
Sayfa 21 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
(...) asıl resmin biricikliği, şimdi yeniden canlandırmanın aslı olmasından kaynaklanmaktadır. Burada insana biricik olarak çarpıcı gelen resimdeki imgenin gösterdikleri değildir artık; resmin anlamı söylediklerinde değil, ne olduğundadır.
Sayfa 21 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
Perspektif #3
Perspektif geleneğine göre görsel karşılıklılık diye bir şey yoktur. Tanrı'nın, başkalarıyla olan ilişkilerine göre durumunu ayarlaması gerekmez; Tanrı'nın kendisi durumdur. Perspektifin içinde yatan çelişki perspektifin tüm gerçeklik imgelerini bir tek seyircinin göreceği biçimde dizmesidir. Bu seyirci, Tanrı'nın tersine, aynı anda ancak bir tek yerde bulunabilir.
Sayfa 16 - Ways of Seeing, John Berger, Penguin Books, 1972; Metis Yayınları, 1986, İngilizce'den Çeviren: Yurdanur SalmanKitabı okuyor
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.