Ö n s ö z
“Herkesin bir hikâyesi var, doğru. Bazılarımızınsa binlerce... R. Tayyip Erdoğan onlardan biri. Toplumsal ilginin merkezinde olanların belki de en başında geliyor. Adı üstünde, Başbakan... O bize bakıyor, ama biz ona daha çok bakıyoruz. Sevgi ya da nefretle, hayranlık ya da kızgınlıkla, umut ya da kaygıyla; ama mutlaka merakla izliyoruz onu!’
Emin Çölaşan Ankara, Mayıs 2011
Cezaevinde kitap yazmak kolay iş değil. Cezaevinde daktilo yasak, bilgisayar yasak. O halde ne yapacaksınız?
El yazısıyla yazacaksınız!
Ergün Poyraz zoru başarmış, kitabını elle yazmış.
Muhteşem bir kitap ortaya çıkarmış. Ellerine sağlık.
AKP hükümetiyle birlikte Seka, Telekom, Tüpraş, Petkim gibi değerlerimiz, madenlerimiz, fabrikalarımız bedelinin çok çok altında paralarla yabancılara peşkeş çekildi.
Kabotaj Kanunu'na göre Türk karasularında her türlü taşımacılık hakkı Türk vatandaşlarına aitken, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş'nin yüzde 30'u ABD merkezli uluslararası Evangelist Hıristiyan tarikatı Nazerene Kilisesi'nin önde gelen üyelerinden İskoçyalı Brian Souter'in sahip olduğu Souter Investment'in bulunduğu şirketler topluluğuna adeta bağışlanıyordu.
İDO yani İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş.'nin pazarlama işini Yunan Kilisesi yapıyordu.
İngiliz Mehmet, 2001’deki ekonomik bunalımı; ülke mizdeki parasının 10 milyar dolarını birden çekerek başlatan Amerikan Yatırım Bankası Merrill Lynch’in Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığında da bulunmuştu.
Mehmet ŞimşekKitabı okudu
Tayyip’in Kamu Bankaları Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirdiği Zeki Sayın; Ülker’lerin finans kurumundan gelmeydi...
Abdüllatif Şener, başta Yahudi Ofer’e özelleştirme adı altında sağlanan imkânların altına imza atmadığı için, önce özelleştirmenin başından sonra bakanlıktan alınıyor ve ardından partiden de uzaklaşması sağlanıyordu.
Sayfa 54Kitabı okudu
Askerlik Yapmak Bir Şereftir
Tayyip;
Pontus isyanlarına katılan bir aileden geliyor, bu nedenle "Türküm” diyemiyordu.
Ülke;
Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek tüm millet aç ve perişan bir halyde Kurtuluş Savaşı verirken, Tayyip’in ne ba basının ne de dedesinin askerlik yaptığına dair herhangi bir bilgi, belge veya kayıt, kendisi hakkındaki hiçbir kitapta yer almıyordu. Özellikle Sarıkamış’taki açıklamasından sonra bu konu tartışmalara neden oluyordu...
Potamyalı Tayyip; 7 Ocak 2011 tarihinde, “Dostum” diye hitap ettiği Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu’yu Erzurum’da konuk ediyor, yollarına gül döktürüyor, şehir turu yaptırıyor, onu yağla balla ağırlıyor, reklam amaçlı gittiği cuma namazım bile Yunanlı Yorgo uğruna terk ediyordu.
Ey Tayyip’e oy verenler!
Tayyip, gazetecilerin yanında bankadaki hesabını kontrol ederken şu sözleri söylüyordu:
“Bakalım neması ne kadar olmuş” Ve ardından nemayı yani faizi cebe indiriyordu.
Böylece Tayyip’in faize karşı değil faize dost olduğu bir kere daha belgeleniyordu.
Öyle ya "nema”nın bir diğer adı neydi?
“Faiz”, yani “Riba.” Ey Tayyip’e oy verenler! Açın ve Kur’an-ı Kerim’i okuyun bakalım. Riba hakkında Allah kullarına ne emrediyor.